Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

139 syf.
7/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kitap yorumundan önce şunu söylemem lazım, bana göre bu kitabı dine inananlar kişilerin seveceğini düşünmüyorum. Çünkü yazarın Tanrı'ya inanmaması, yazdığı son romanı Kabil'de kendini buram buram hissettiriyor. Ancak zaman kavramı yıkacak bir roman okumak istiyorum. Biraz sorgulayacağım biraz da düşüneceğim bir eser okumalıyım diyorsanız yazının devamı sizi mutlu edecektir. Eser meşhur Cennet Bahçesinde başlıyor. Adem ile Havva'nın yasak elmayı yemesinden dolayı kovulduğu cennet bahçesi. Tanrı'nın (yazar Tanrı yerine Efendi kelimesini kullanıyor. Hatta ilk cümlesinde bile bunu dile getiriyor.) deney olarak düşündüğü Adem ve Havva'nın yaşamı o elmayı yemeleri ile değişmeye başlıyor. Cennet bahçesinden kovuluyorlar. Şimdi yazarın okuyucuya sorduğu soru ise inanan ve inanmayan insanları ikiye düşürecek türden. Eğer o yasak elmanın yenmesini istemiyorsa neden oraya o ağacı dikti? Neden kendi yarattığı insanları sınıyor? Kendisine inanılmadığını düşünecek kadar kibirli mi? Ve onun istediği olmayınca cezalar verecek kadar kinci biri mi? İşte bu soruları okuyucuya sordurarak devam ediyor. Adem ve Havva yedikleri yasak elma yüzünden Efendi tarafından cezalandırılıp Cennet Bahçesi'nden kovuluyorlar. Artık Cennet Bahçesi'nin kapısı onlara kapanmışken zor hayat şartlarından dolayı Havva'nın Kerubi'ye (Cennet Bahçesi'nin önünde nöbet tutan melek) yiyecek için yalvarmaya gitmeye karar verdiğinde Adem ona gülmüştür. İşte burada kadın-erkek eşitsizliğine dem vurarak Adem'i eleştirir. Bu eleştiriyi kadının gücünü fark etmeyen herkese yapar aslında. Çünkü isteyen bir kadın her şeyi yapar. Meleğin onlara yol göstermesi ile yeni yaşamları başlar. İşte bu yaşamlarında doğan Habil ve Kabil'in birbirleri için her şeyi yapan bu kardeşleri sınamaya karar veren Efendi, bu sınamanın sonunda Kabil'in Habil'i öldürmesi ile ona görünmeye karar verir. "Kardeşine ne yaptın, diye sordu kabil ona başka bir soruyla cevap verdi, Kardeşimin bekçisi miyim ben, Onu öldürdün, Doğru, ama ilk suçlu sensin, sen benim yaşamımı mahvetmeseydin onun yaşaması için kendi canımı verirdim, Seni sınamak istemiştim, Sen kimsin ki kendi yarattıklarını sınıyorsun, Ben her şeyin egemen sahibiyim, Bütün varlıkların da diyebilirsin, ama ne benim ne de özgürlüğümün sahibisin, Öldürme özgürlüğünün mü, Tıpkı Habil'i öldürmemi önleyebilecekken öldürmeme izin vermekte senin de özgür olduğun gibi, bütün diğer tanrılarda olduğu gibi sende de olan o yanılmazlık gururunu bir an terk etmen yeterli olurdu, bir an için gerçekten bağışlayıcı olman, alçak gönüllülük gösterip benim sunduğumu kabul etmen yeterli olurdu, çünkü onu reddetmemeliydin, tanrıların, ve tüm diğerleri gibi senin de, yarattığınızı söyledikleriniz karşısında görevleriniz var, " Peki Habil'in ölümünden de Efendi sorumlu muydu? Kabil'e verdiği ceza ile artık o yeryüzünde kaçak ve serseri olarak dolaşacaktı. İşte bu dolaşmasıyla yeryüzündeki zaman kavramını yitirerek (zaman gerçekten var mıydı? yoksa şimdiki zaman geçmiş miydi?) Eski Ahit'in olaylarının içinde bulacaktır. Nuh'un gemisi, Hz İbrahim ve oğlu İshak, Sodom Ve Gomore şehirlerinin yok oluşu, Lut, Lilith, Babil Kulesi olaylarına farklı bir bakış açısıyla okurlarına sunmak istemiş yazar. Bunu yaparken sanki Kabil eğitime yeni başlamış biriyken her olayın sonucunda sorgulamaya başlıyor. Neden Efendi böyle davranıyor? Neden günahsız olanları da cezalandırıyor? Neden yardım dileklerini yerine getirmiyor? Adaletin, cezanın, suçun, inancın, cinayetlerin, savaşların, hırsların iç içe olduğu insanlık bu dünyayı hak etmiş midir? Bu dünyada sadece kötüler mi vardır? Bütün sorularınıza yenilerinin ekleneceği ve sizi şaşırtacak bir eser Kabil. Okurken ben keyif aldım birde bir anda başka bir zamanda kendinizi bulmanız sizi belki yorabilir. Yorumun en başında yazdığım gibi herkesin seveceğini düşünmüyorum.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,1bin okunma
·
10 görüntüleme
Nurcan okurunun profil resmi
Çok keyifli bir kitap
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.