Bizi hep günlük bir maişet derdi, bir hayat gailesi kuşatır. İşe zamanında gitmeye, yasalara, örf ve âdetlere, trafik kurallarına uymaya, çalışırken özen göstermeye, başarılı olmaya, para kazanmaya uğraşır dururuz. O yüzden, başka yerlerde nasıl söyleniyor bilmem ama bizim Denizli’de “tembel”den çok daha ağır bir söz olarak, dünyayı dert etmeyen insana “gailesiz” denir, “bundan bir şey beklemeyin" manasında. Gailesizler, kendileri anlam ve amaç çabasına girişmeden, başkalarına tutunarak, sürekli otostop yaparak yaşamaya alışmış kimselerdir; daha çok bir kişilik derdinden mustariptirler. Hastamız örneğinde olduğu gibi, anksiyete bozulduğu yaşayan insanlar “gailesiz” değillerdir; onlar çok istemelerine rağmen bir gaile edinemezler.