Hak Ettiğinden Fazla Değer Biçilen, Abartıldıkça Abartılan Bazı Kitaplar ve Yazarlar Listem:
*Küçük Prens (Kötü bir kitap değil ama “Herkes mutlaka okumalı, bunu okumadan ölmeyin, yetişkinler için de bir dönüm noktası yaratır” tarzı yorumlara katılmıyorum.)
*Çavdar Tarlasında Çocuklar (Bir kitaptaki argo, sokak dili vs. beni pek rahatsız etmez ama bu kitabı okurken gerçekten rahatsız oldum. Yanlış anlamayın sebep argo kullanıp kullanmamak da değil aslında, onun nasıl kullanıldığı. Bu kitabın diliyle ciddi sıkıntılarım var.)
*İçimizdeki Şeytan
*Stefan Zweig’in çoğu kitabı (Satranç’ı dışarıda tutuyorum ama diğer kitapları bana göre ortalama. Çoğu insanın sürekli bu adamın kitaplarını okumasının sebeplerinden bir tanesi de kitaplarının sayfa sayısının azlığı. Dürüst olun arkadaşlar :) )
*Ayşe Kulin (Gizli Anların Yolcusu’nu unutamıyorum. Bu çok güzide kitapla Ayşe Kulin kendince ayrımcılığı indirgemeye çalışmış. Türkiye’de zaten eşcinselliğe bakış açısı felaket durumdayken bir de çocukken tecavüze uğrayıp eşcinsel “hale gelen” bir adamı anlatmak, her ne kadar o niyetle yazılmasa da, sanki eşcinselliğin sebebi sadece bu ve bu tarz olaylarmış gibi bir algıya yol açabilir. Bu olmaz kesinlikle, yaşanmaz demiyorum ama farkındalık yaratmaya çalışırken sadece çevresel faktörlerlerle açıklamak da LGBTİ+’ya karşı daha ayrımcı bakışlara sebep olabilir. Lütfen yazarlar farkındalık yaratırken direk kafalarındaki yazmak yerine biraz sorup soruştursunlar.)
*1984 (Kesinlikle çok güzel kitap ama başka kitaplar da okumayalım mı artık?)
*Çalıkuşu (Diğer Milli Edebiyat örneklerinden farklı değil. Peki neden özellikle bu kitap?)
*Duygu Asena (Bir kitabını okudum yorum yapmam ne kadar doğru bilmiyorum ama o kitabı okumam bile yazılarının düzlüğünü ve aynılığını çıkarmama yetti. Çıktığı dönemde feminist yazar yokluğundan popüler oldu herhalde. Yoksa gayet kadınları harekete geçirmeye çalışırken burjuva bir yol seçmiş. Eşitliği katletmiş sözün kısası.)