Bu kitap, anlatım ve duygu ifadeleri yönünden yine iyi bir kitaptı. Konu olarak anlatılmak isteneni anlatmıştı ama bir şeyleri tam olarak hissettirme konusunda yetersizdi. Bu durumu ilk okuduğum Satranç kitabında da yaşamıştım. Mesela Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nda her şeyi aşırı hissetmiştim. Demem o ki, ne hissetmem gerektiğini, konusunu anladığım ama yeterince hissedemediğim bir kitap oldu. Bu demek değil ki kötü, sadece yeterince iyi olmasa da, yine de okuduğuma memnun olduğum bir kitap oldu.
Bu hayatta her şeyin bir anda değişebileceğini, asla yapmayız/yapmaz, hissetmeyiz/hissetmez vs. dediğimiz durumların içinde kendimizi veya birilerini nasıl da bulabileceğimizi gözler önüne seriyor. Hayatın önümüze çıkaracaklarının ne kadar plansız olduğunu da anlıyoruz.
Bir taraftan insanların birileri hakkında kolayca yaptıkları yargılamalara vurgu yaparken, bir taraftan da kendi özgür iradelerini kaybedecek kadar nasıl bir şeylerin kurbanı olabileceğini de gösteriyor.
Anlamlı bir kitaptı.