Bazı anlar vardır, kocaman dalgaları ile denizin,seni dışladığını düşündüğün. Ben onun için bir inci kadar kıymetliyim dediğin, ama dalgalar ile kıyıya atılan boş bir midye olduğunu fark ettiğin.
Uzun bir ayrılık şarkısı mırıldanmak için kendine süre tanırsın...
Oysaki bilemezsin ayrılık zihin tükenmesidir, veya zehirlenmesi.
Denizden atılmak değil. Kendine destek ve sevinçler bahşetmek için, rüzgara karşı hayatımı çiziyorum çırpınışına geçersin...
Hayatını çizerken hasar almadan çizmeye dikkat etsen de alacaksın.
Parçalanacaksın belkide ama en sonunda çizmiş olacaksın. Belki çizik çizik darbe alarak çizdiğini sandığın hayatın budur.
Suyun kayayı yontarak şekil verişleri gibi, bunun için atıldın denizden. Ya da başkaldırdın birşeylerin üstünü sen çizdin de haksızlığa uğrayan benim diyorsun.
Dolusun anlıyorum sana da zor geliyordu suyun ağırlığı...
İçinde yetişecek inciyi ellerinle kopardın belki de.
Karışıksın gibi…
Bulandın sen de, birazda bunaldın. Bel bağladığın bir şey de yoktu ama bunaldın aslında çıkışını kendin aldın.
Verişi başkalarına bahşederek üstelik. Şimdi hayatını çiziyorsun inişli çıkışlı, kapana sıkışsan da söylemezsin.
Karşındakine karşı eksik şeyler de olsa…
Eksik de değil, sadece adlandıramadığın...
O iyiyiz dedi mi evet iyiyiz dediğin noktaya gelmen gibi. Hani beklersin giriş yapılsın da konuşmak için. Sen yine hayatını çizmek için yol ararsın. Birazda suçu atmak gibi
(tamam tamam bunu da sessiz düşündüm ben zaten)
Uzun uzun anlatmam gerek anlaşılması zor olsada seni… Farklısın aslında, iyi mi? kötü mü ? diye adlandıramam. Tanışmadık henüz… Yabancısın sen. Hem zaten kelimeler içimde patlıyor, boğazımdan yukarı çıkmıyor.
Tanımlamam istenmez belki de. Yok olup gidiyorlar, belki de cesareti olmayan benim… Senin gibi çünkü ben senin içindekilerin anca iç ses olmuş haliyim...
Dışa vurmak için biraz daha çabalarsan,
Dudaklarını biraz aralarsan...
Ben de içten rüzgâra karşı başkaldırabilirim...
Ve kendine bile itiraf edemediğin dilinin söylemekten korktuğu, kulaklarının bilip ama duymaktan korktuğu şeyleri yani hislerini ve duygularını söyleyebilirim...
Çünkü kalbini duyabilsen zaten o söylüyor... sen duyabilme cesaretini açsan ben gerisini tamamlarım...