Rothschild Para İmparatorluğu
Kitabı tercüme eden Mert Akcanbaş'ın özet bir yorumuyla içeriye adım atıyoruz. Geneli ve ayrıntıyı okumak içinde kitaba göz attığımızda siyasetin, ekonominin, savaşların, antlaşmaların, ticaretin hiç de göründüğü gibi olmadığı anlatılıyor. Çevremizde yanan ateşin niçin söndürülemediğini veya yangın uçaklarından su yerine niçin benzin döküldüğünü eskiye bakarak yorumlayabiliriz.
Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bazı şeyler resim okumak gibidir. Bakıldığında hiç anlaşılamayan bir resim gördüğümüzde hemen reddederiz. Ama o resmi okumak için resim sanatı hakkında biraz bilgimiz olduğunda oradaki çizim veya fırça darbelerinin birer anlamı olduğunu da görebiliriz. Bu olaylara baktığımızda da aynı durumla karşılaşırız. Bize şu an TV'lerden sürekli empoze edilen düşünceler acaba ne kadar doğru? Bunu geriye dönük baktığımızda aynı durumla karşılaşabiliyoruz.
George Armstrong, bu kitabı ile bir pencere açıyor. Bakmak ve bakmamak elimizde. Kitabın 1940'lı yıllarda ABD'de yayımlandığı unutulmasın! Kitap iki ana başlığı sahip. Bunlar: Rothschild Para İmparatorluğu ve Amerika'nın Ele Geçirilmesi.
Öncelikle Rothscild ailesinin geçmişine giderek, nereden nereye gelindiği hakkında okuyucuya ayrıntılı bilgi veriliyor.
Kitabın sayfa diziliminde üst kısma 'Protokollerden' birer madde eklenerek konu başlıyor. Talmud'dan alıntılar yaparak, Talmud'un Yahudiler dışındaki toplumlara nasıl kötü baktığını, Yahudilikte hoş görü olmadığını ama Hıristiyanlıkta ise sevgi, yardımlaşma unsurlarının olduğunu ifade ediyor.
Yazar kendisinin Yahudi düşmanı olmadığını ama Hz. İsa'ya ihanet eden, çarmıha geren ve kendilerini de küçük görenleri de hoş görüyle bakamayacağını söylüyor.
Meşhur 'Yahudi Protolleri'nin çıkış noktası hakkında da bilgi veriyor. Protokolleri kendince açıklayıp, anlamdırmaya çalışıyor. Örneklerle görünen ile görünmeyeni karşılaştırıyor . Haberleri belli başlı haber ajanslarının servis ettiğini söylüyor. Daha doğrusu onların istediği, gördüğü, duyduğu haberler servis ediliyor ve bu günümüzde de aynı şekilde devam ediyor.
ABD içinde aykırı bir ses. Yahudi karşıtı da diyebiliriz. Kendi ölçeğinde geçmişte yaşanan olayların arkasında Yahudi parmağı olduğunu sürekli tekrarlayan birisi.
2.Dünya Savaşı öncesi Hitler'in Almanya devletini tekrar eski güçlü durumuna getirmek için yaptığı çabaları övüyor. Hitler, Almanya'nın 1. Dünya Savaşı öncesi ve savaş zamanı yaşadığı zorlukların sebebi olarak, ekonomik ve medya gücünü elinde bulunduran kişiler olduğunu söylüyor. George Armstrong da, aynı durum devam ederse Alman ulusunun başka ulusların kölesi durumuna geleceğini ifade ediyor.
Kitap okunduğunda, belki çoğu şeye olumsuz bakabilir, yanlış görebilir, komplo diyebilir, abartı diyebilir, düşmanlık diyebilir, anti-semitik diyebilirsiniz ama gerçekte diyebilirsiniz. Salt doğru ve yanlışın olmadığını düşünürsek okurken çok boyutlu baktığımızda yargılarımız da ona göre olabilir. Yazar, Beyaz Protestan Amerikalı. O yüzden de Yahudi yapılanmasına ve kendilerine ait olması gereken bazı şeylerin 'onların' (goyim olayına tersten bakıyor) elinde olmasını kabul edemiyor. Bunun mücadelesini vermiş. Amerika'da yine Antony C. Sutton (
Amerikan Gizli Hükümeti: Kurukafa Kemikler) ile aynı paralel de düşünüyor. Onun da Türkçeye çevrilen tek kitabında neler neler okuyacaksınız. Yine Türkiye'de Cevat Rıfat Atilhan (
Cevat Rıfat Atilhan) bu bağlamda düşünülebilir.
Armstrong, 2. Dünya Savaşına Amerika'nın zorla sokulduğunu anlatıyor. Bunu da 1940 yılında yazdığı bu kitapta belirtiyor. Dönemi, dönem içinden yorumlayıp bir yargı oluşturuyor. Tavsiye ederim.
Not: Bu kitabı 15 - 20 Temmuz 2019 tarihleri arası okuyup, inceleme yazısı ise 22 Eylül 2019 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.