tıpkı öldürücü bir hastalığa tutulmuş birinin, eğer bir çare bulun-
mazsa ölümün kaçınılmaz olarak geleceğini gördüğü zaman bütün
umudunun bir çarede yatması ölçüsünde tüm gücüyle onu arama-
ya zorlanması gibi. Sıradan insanlığın peşinde koştuğu herşey yal-
nızca varlığımızı korumaya hiçbir çare bulamamakla kalmaz, ama
giderek kendilerini engeller olarak da gösterirler ve sık sık onları
ele geçirmiş olanların, ve her zaman onlar tarafından ele geçiril-
miş olanların, yıkımlarına neden olurlar. 2