İlk başta dedim ki Sabahattin Ali mi? Genel türk edebiyatından hep kaçarken bir anda elimin altına geçti. Kullandığı dil yaptığı betimlemeler, “Sabahattin Ali betimlemesi” dedirtti kendine. Kullandığı üslup, ağzı... Sırça köşk mutluluk getirdi bana. Bazen içinde okuduğum o hikayelerin sonunda dedim ki keşke bu hikayesi roman olsaymış uzun uzun okusaymışım öyle damağımda bıraktı tadını kendisi.