Çoğunluğu, insanoğlunun yaptığı hatalı seçimleri, olası bilimsel gelişmelerle harmanlayıp karamsarlık ve yalnızlık yumağına sarmalanmış şekilde sunan öykülerden oluşuyor desem az demiş olurum.
Seçkinin sonuna yaklaşırken kafamda döndürüp durduğu tek soru : 'Bizim' için mi umut yok, yoksa umudumuzu mu tükettik?