Yalnız, gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu tarafından kopup gelen bulutlardan batı tarafındaki denize kadar uzanan ve yayılan bu kocaman gecenin içinde, yapayalnızdı. Düşüncelerini hangi istikamete koşturursa koştursun, karşısına kimse çıkmıyordu. Şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişinin bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, acı bir kabadayılıkla kendisini de hiç kimseyi düşünmeye layık bulmuyor; fakat bundan sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu.