Türkiye'de rasyonel devlet, Batı'dakinden farklı bir şekilde ortaya çıkmış ve tamamıyla uygulanamamıştır. Modernleşme Batı'da uzun bir gelişim sonucu aşağıdan, kitlenin geleneksel toplumu değiştirmesi şeklinde olmuş; Türkiye'de ise devletin ve aydın bir zümrenin devrim hareketi olarak yukarıdan gelmiştir. Bu durum, toplumsal ve siyasi gelişmemizde (siyasi darbe girişimlerinde) mücadele ve buhranlarımızda büyük bir rol oynamış görünmektedir. Eğitim nimetlerinden yoksun, mistik zihniyete sahip, gelenekçiliğin hakim olduğu toplumda, modernleşmeye karşı bir direnme kendini göstermiş ve kitlenin oy sahibi olduğu siyasi iktidar mücadelesi devrinde ise siyasetçiler sadece bu akımdan yararlanmayı denemişlerdir. Gelenekçilik teşvik olunmuş ve kitlenin muhafazakar duyguları aydınlara karşı bir düşmanlık haline getirilmeye çalışılmıştır.