“Sen atları kamçı ile mi idare edersin?”
“Tabiî Paşam… Kamçısız idare edilir mi?”
“Neden idare edilmesin?”
“Biz görmedik.”
Gazi, tramvaycının yanına çıktı:
“Sen şu yerini bana ver de, ben kamçısız idare edeyim.”
Tramvaycı derhal yerini terk etti. Atatürk, dizginleri eline aldı ve atları kamçısız sürmeye başladı.
“Nasıl, idare edebiliyor muyum?”
“Benden daha güzel idare ediyorsunuz, Paşam…”
“Ben de senin gibi idareciyim. Ben de yüz binlerce insanı idare ettim, onları ölüme giden yola seve seve sevk ettim. Fakat bir tanesine bile kamçı kullanmadım…”