Altan Deliorman Mustafa Kemal Balkanlarda
kitabında aktarır: Şakir Zümre ile Sofya’da bir
lokantada otururlarken, köylü kılıklı ama
zengince biri geliyor. Garsonlar onu kovuyor ve
hizmet etmiyorlar. O kişi de itiraz ediyor ve
“Bulgaristan’ı ben besliyorum, bu pasta benden
geliyor, paranızı da veriyorum,” diyor. Mustafa Kemal buna şahit oluyor ve etkileniyor. Başka
bir vaka: Bir gün Şakir Zümre ile operaya
gidiyorlar ve Mustafa Kemal “Şakir, kim ne
derse desin, Balkan Harbi’nde mağlûp
olmamızın sebebini şimdi daha iyi anlıyorum.
Ben bu adamları çoban diye bilirdim. Hâlbuki
baksana operaları bile var. Operada oynayacak
sahne sanatkârları, müzisyenleri, dekoratörleri
hepsi yetişmiş. Opera binası dahi yapmışlar,”
diyor. Demek ki bağdaştırıcı bir bakış açısı var.