Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Neyi bilebiliriz?
Neyi bilebiliriz normalde gerçekten? Gördüklerimizi mi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı, bize anlatılanları? Bize gösterilenleri? Ben doğduğum günü biliyorum. Emin miyim,evet. Neden eminim bu kadar ? Bilmiyorum. Orada mıydım? Bilinç olarak sanmıyorum. 1492'de keşfedildi Amerika. Nereden biliyorum, nasıl inanıyorum 500 yıl öncesinin bana yutturulan bilgilerine? Bugün hava çok soğuk. Nereden biliyorum? Güvenebiliyor muyum duyularıma gerçekten? Çevremdeki insanların duyularına? Benim gördüğüm kırmızıyı yanımdaki de aynı şekilde mi görüyor? Gelinciklerin kokusu onu da benim gibi rahatsız ediyor mu? Yalan söylenmediğine nasıl emin olacağım? At gözlüğü, Platon'un mağaradaki imgeleri, LSD etkisi ya da derin devlet, hepsi aynı şey aslında belki de. Ne peki bu şey? Tarihi bilmiyoruz, sonuçta kazananlar yazıyor. Dinleri bilmiyoruz, sonuçta tek bir doğru yok üzerinde anlaşılan, tarihin bile aksine. Sanatta kesin bir doğru yok, herkes hemfikir gibi görünse de yıldızlı gecelerde örneğin, gece yatağa yattıktan sonra, "Aslında pek de matah değil" diyenler çoğunluğu oluşturuyor. Bilim gerçektir, evet de her gün yeni bir şey öğrenilen, mevcut aksiyomların bile 100 yıl sonra değişmeyeceğinin garantisi olmayan bir olgu nasıl gerçek oluyor? Zamanında Kopernik de gerçekti, Newton da, Einstein da, sicim teorisi de, kuantum da. 100 yıl sonra öğrenciler bunların hiçbirini öğrenmeyebilirler. Ya da Pascal'da olduğu gibi tarih dersine dahil olabilirler. Onlar önemli kişiler / olaylar çünkü tarihte, Orson Welles de öyle. Ya da farklı açıdan bakarsak, astrolojinin yalan olduğunu kim söyleyebilir? Hindistan'daki o fil tanrının ya da? Medusanın, zamanında var olmadığını iddia edebilir misiniz? Şu ana kadar öğrendiğimiz şeylere göre böyle bir şey olması imkansız. Peki Twilek'ler de imkansız mı? Evet diyorum şimdilik. 15 yıl sonra gökyüzünden bir araç gelip içinden onlardan birisinin çıkmayacağını biliyor muyum peki? Saçmalıyorum değil mi, normalde olduğu gibi? Hepsini geçelim peki. Şu anda ne oluyor Türkiye'de, Dünya'da, tam olarak cevap verebilecek kaç kişi vardır yaşayan? Sanıyorum ki hepimiz ayrı bir ferdiz. Hangi toplum grubunun içinde olsak da, kim tarafından etkilensek de, koyun diye nitelensek de, aşırı saçma bulunsak da, itelensek, yadsınsak, aşağılansak ya da bir güruha liderlik etsek de. Herkesin görüşleri var. Gördükleri var. Ayrı gözlükleri herkesin. At da olsa, 360 derece de olsa var, pembe/mavi/turuncu ya da siyah/beyaz. Herkesin inandığı, inandırıldığı bir şeyler var, kendi doğruları var. Öyle görüyorlar her şeyi. Bu doğrular çoğunlukla başkalarının ürünü olsa da düşünebiliyor tüm insanlar ilginç bir şekilde. Bu her zaman böyleydi, o ünlü uluslararası şirketin başındaki adam da düşünüyor, o şirketin fabrikalarının birinde asgari ücretle çalışan montaj hattı işçisi de, o işçinin her cumartesi ziyaret ettiği hayat kadını da, o kadının televizyonda izlediği din ile ilgili bilgiler veren şirin amca da, o amcanın gece girdiği illegal sitelere gelir sağlayan zengin de. Herkes düşünüyor ve kin tutuyor. İnsan düşünen ve kin tutan hayvan sonuçta. İşte o kinler birikiyor, birikiyor ve bizi şu anki halimize getiriyor. Totaliter yönetimlerle dolu bir dünya. Ama bir şey daha var. Sonuçta herkes bir şeye inanıyor, yukarıda belirttiğim gibi, ne olursa olsun. Ama artık herkes her şeyi de öğrenebiliyor 1492'den farklı olarak. Yalan yanlış milyonlarca bilginin arasında doğru ve mantıklılar da insanın beynine nüfuz ediyor. Eskiden beri böyleydi bu, doğru. Ama eskiden, insan çölde kendine söylenen 1-2 bilgi kırıntısına muhtaçtı. Artık istemeden de olsa bilgi seli var her yanımızda. Mecburen dahil oluyoruz topluma, neye inanırsak inanalım beynimizin bir köşesinde diğerleri de duruyor. Gerçek olma ihtimalini bilerek. Evet, kimsenin neye inanacağını tam olarak bilemeyeceği bir zamanda yaşıyoruz en başından beri olduğu gibi. Ama aşırı süratli dönüyor dünya bu zamanlarda ve kimsenin geleceğe doğru olan bu dönüşü yavaşlatacak gücü yok. Sonuçta beyinlerimizin kıyısında olan bu bilgi kırıntılarının,mevcut kinlerimize baskın gelerek, sorgulamamızı sağlayacağına inanıyorum ben. Benim şu anda yaptığım şeyi tüm insanlık yapacak eninde sonunda. Ve şu anda abes olarak görülen şeyler bir süre sonra sorguya açık hale gelecek. Ondan sonra da bilim kurgularda öngörülen ortak gelecek geçerli olacak belki de. Nereden mi biliyorum? Bilmiyorum ki. Hiç bir şeyi bilemeyiz biz. Sadece inanırız.
··
32 görüntüleme
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Hiçbir şey bilmeyiz sadece inanırız. İnanmak istediklerimizi seçeriz aralarından, bazılarını inanılmıycak buluruz, bazılarına bir süreliğine inanırız, bazılarına körü körüne inanırız yahut bazılarına da inanmış gibi yaparız. Hiçbir şey bilmeyiz ama....kendimizin bile tam olarak tarifini yapamayız, bir an öncesi bir an sonrasını tutmaz değişir her şey gibi... 👏👏👏👏
GONCA okurunun profil resmi
Aklımdaki soru işaretlerini yazıya dokmussunüz gibi, Erhan abi. Böyle güzel bir yazı için teşekkür ederim öncelikle. Tarihe bakış açım böyledir aslında benim de. Özellikle birçok tarihçide gördüğüm o yoruma dayalı olan, belli bir düşünceye göre şekil verilmiş olan tarih kaynakları, bu düşüncemi daha da percinlestiriyor. Kimine göre paranoya olabilir, belki de öyledir bilmiyorum (: Paranoya demişken, geçen okuduğum bir kişisel gelişim kitabında, içinde bulunduğumuz odadaki nesnelerin, biz odada olmadığımız zaman aynı şekilde olmayabileceğini/durmayabilecegini söylüyordu. Beynim yandı ((:
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.