Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
It’s ineffable.
Bu kitabı İngilizce olarak okuduğum için İngilizce inceleme yazmayı düşündüm. Ama madem bu uygulama ve kullanıcıları Türkçe kullanıyor, ben de ayak uyduracağım. Bu yaz hayatımın en sıkıcı yaz tatiliydi. Oturdum. Kelimenin tam anlamıyla, sadece oturdum. İnsanlar bunu diyince bana inanmıyorlar ama cidden, sadece oturdum. Ve bu sıkıcılığı biraz da olsa yıkacak tek bir şey vardı. Good omens. Hayır, kitabı değil dizisi. 13 yaşlarımda manyak bir Doctor Who hastası olduğum için adında David Tennant olan her şeyi izlemişimdir. Good omens çıkınca kendimi tutamadım tabii ki. Ve diziyi bir çırpıda bitirdim. Bir kere izlemedim ha, bir ayda 10 kere izlemişimdir. Artık dizinin obsesif bir fanı olmuştum, günlük hayatımda Crowley gibi sarkastiktim, Aziraphale gibi konuşuyordum ve kimse anlamamasına rağmen her cümlem diziye referanslardan oluşuyordu. Beni en derinden yaran ise baskısının Türkiyede olmamasıydı. Babam bu kadar çılgın fan olduğumu görünce benim için almıştı ve ah Tanrım, hayatımın en mutlu günü o gündü. Kitap 400 küsür sayfaydı ve İngilizceydi. Tamam, beni yanlış anlamayın. İngilizceyi ana dilim gibi biliyorum ama bazen Türkçe kitaplar okurken bile bazı kelimeleri bilmeyiz değil mi? Ve ben de çok İngilizce kitap okumadığım için, çok pahalılar, bu benim suçum değil, bilmediğim kelime sayısı elbette daha çok olacaktı. Ama ben bunu umursamadım, sabah 9da kitabı elime aldım ve saat 4(öğleden sonra) civarlarında kitabı bitirmiştim. Ya da, yalayıp yutmuştum. Kitaba 10 puan verdim, çünkü bu kitabın benim kalbimde apayrı bir yeri var. Ama bu demek değilki kitap mükemmel. Öncelikle kitap iki kişi tarafından yazılmış, iki büyük yazar, ama bu kitabı hiçbir şekilde etkilemiyor. Kitabı okurken tek aradığım şey, dizideki sahnelerdi. Keşke koysalardı, iyiki koymamışlar dediğim yüzlerce yer oldu. Tamam, belki onlarca. Kitap Neil Gaiman’in stiline alışık olanlar için hiç de değişik değil, ama ben ilk defa onun kitabını(yarı kitabı)okuyordum ve büsbütün şoklanmıştım! Anlatışı daha önce okuduğum hiçbir yazarınkine benzemiyordu. Aşırı açıksözlüydü, aşırı sarkastikti, aşırı eleştireldi ve daha da önemlisi aşırı komikti. Okurken yerlere düşecek kadar güldüğümde oldu. Bu dönemde hala bu kadar orijinal yazarlar olduğunu görmek benim için gönül ferahlatıcıydı. Kitap ile tek sorunum, çok fazla açıklaması olmasıydı. Yani bir olay, sadece lanet olası en ufak olmayan bir olay bile 2-3 sayfada anlatılıyordu ve ben de sayfa atlıyordum. Evet belki bir okurun asla yapmaması gereken bir şeydir sayfa atlamak ama; birincisi kitaptan çok ümitliydim ve güzel zaman geçiriyordum. Uzun ve sıkıcı betimlemelerin bunu bozmasına izin veremezdim! Hem, diziyi yüzlerce kez izlemiştim. Önemsiz karakter ve olayları tekrar dinlemek istemiyordum. Değişik bir şey okumak istiyorsanız, alıngan değilseniz, keyiflenmek istiyorsanız, dinlerde bu kadar ciddiye alınan olaylarla nasıl dinlere ters, absürt karakterlerin, dünyanın sonunu nasıl düzeltmeye çalıştıklarına tanıklık etmek istiyorsanız, bu kitap tam size göre! Tabii, baskısını bulabilirseniz.
Good Omens
Good OmensNeil Gaiman · Corgi Publishing · 2019637 okunma
·
558 görüntüleme
Zola okurunun profil resmi
Diziyle ilgili kısma kesinlikle katılıyorum: Dizi ve David Tennant müthiş! Kitabını okumak isterdim ama cidden zor bulunuyor. Burada bu diziden bahseden bir yorum bulmak güzel👍 Son olarak en sevdiğim replik: "Animals don't kill each other with clever machines Angel, only humans do that."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.