Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ve insanoğlunun bu hastalığı o kadar üzücü ki! Sıradanlığını yaldızlı yalanlarla gizlemeye çalışması, iki boyutlu basit ruhunu üç boyutlu bir labirent gibi göstererek pazarlaması o kadar üzüyordu ki beni... Sadece boyun eğdim içimdeki acımasızlığa. Belki, her insanda olan kötülüğe, büyük bir zayıflık örneği olarak ben kapıldım. Belki de, her insanın beyninden kulağına gelen o sesler, aynı insanlar tarafından ellerinin tersiyle itilirken, tarafımdan kucaklanmışlardı. Ve şimdi, beni bulunduğum noktaya getiren bencilliğim yine bir insanı mutsuz ediyordu. Beni yaratana duyduğum acı nefret de bencilliğimdendi. “Ben böyleyim!” demek kadar korkunç bir söz yoktu. Ama ben hep öyle söylemiştim, karşımda yaptıklarımın, düşündüklerimin doğru olmadığını söyleyen ve beni seven insanlara. Ben böyleyim. Değişemeyeceğime inanmak o kadar kolaydı ki! Yokuş aşağı inmek kadar zevklisi yoktur. Hele tırmananlarla, her yükseldikleri birkaç santimde kilolarca ter dökenlerle alay etmek ne kadar da rahatlatırdı ruhumu! Zayıf olduğum için kötüydüm. Tırmanamadığım için normal olmadığımı kabul ettirmeye çalışıyordum. Çünkü tesadüfen keşfetmiştim düşünmeyi. Ve konuşmayı. Dolayısıyla bu yolla birçok insanı, aklımın hasta olduğuna inandırmıştım, benden başarılar beklememeleri için. Ama dünyanın en sıradan insanı kadar normaldim aslında. Yalan söylüyordum herkese. Hepsi bu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.