Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yerküre, hayata ilk adım attığında deli gibi dönüyordu. Günler yalnızca on saat sürüyordu.
·
4 görüntüleme
barış okurunun profil resmi
Keşke şimdiki mesai saatlerini o zamana göre ayarlasalar. Bunlar gene iyi günler, kışın şafak operasyonuna gider gibi okula, işe gidecek millet
Ecem okurunun profil resmi
Hahaha hepimizin işine gelirdi bu😄😄 ama gel gör ki şimdinin patronlarına bunu söylesek adamlar bilimi bile direk reddeder. Malum para birinci öncelik
Kaan okurunun profil resmi
Yazar bilimsel bir konuyu bir nevi öykülestirerek başarılı bir anlatım yapmışa benziyor. Kitabın genelinde hakim olan anlatım bu şekilde mi Ecem?
Ecem okurunun profil resmi
Hayır Kaan. Tam tersi aslında salt bilgi yer alıyor. Bu cümle biraz öykü anlatımı gibi geliyor olabilir, o da "deli gibi" ifadesinden dolayıdır ki bu da ceviriden kaynaklıdır. Ama bu serideki tum kitaplarda ele alınan konular, yazan/derleyen kişinin alanında uzman bilim insanları ve profesörler ile soru cevap şeklinde yaptığı bir çalışmanın sonucudur. Cok cok kıymetli bir seri. Tabi bilime kıymet verenler için😊
4 sonraki yanıtı göster
Kaan okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/li__ beni şaşırtmadin. Az önce de demiştim, senin gibi çok kişiyle karşılaştım diye ve bunu doğrulayan son hareketi de yaparak senin hakkında ne kadar isabetli çıkarimlarda bulunduğumu kanıtlamış oldun; senin muhitin tipik son hareketi de beni engellemek olur genelde. Not: Ben de şimdi seni engelliyorum. Çünkü senin gibi kibirli, önyargılı, saldırgan, öfke ve nefret kusan biriyle bir daha karşılaşmak istemiyorum. Bunları az önce de dedim o açıdan sana söz hakkı tanimamis da olmuyorum. Ayrıca zaten sana hiçbir hakaret ve saldirganlik içermeyen sorulara bile cevap vermiyor, kendin çalıyor kendin oynuyorsun. Iyi aksamlar Sayın tipik kullanıcı...
ali okurunun profil resmi
Sayın kullanıcı (Kaan bey). Ekşisözlük ifademi önyargı olarak okudunuz; ben onu deyim olarak kullandım, ifadelerinizin basitliğine göndermeydi ama yine de önyargı demeniz yerinde ve haklı bir eleştiri. Kabul ediyorum. Orada dursaydınız iyi olurdu. Çünkü yazdıklarınız basit bir önyargıdan çıkmış, benim hangi zeminden, neye yaslanarak konuşuyor olduğumun tespitine varmış. Yazdıklarınıza "önyargı" demek hafif kalır. Uygun sözcüğü siz bulursunuz. Kibir meselesine gelince. İddialarınızın basitliğini eleştirmemi kibir olarak niteliyorsanız doğrudur. Ardından da benim derinliğime sahip olmadığınız iması ile kendi topuğunuza sıkıyor, kibirli bir üslup yakınıyor ama bunu fark edemiyorsunuz bile. (Bilimin felsefesini konuşabileceğim seviyeye sahip olmadığınızı düşündüğüm doğrudur. Ama bu benim alanda çok iyi olmamdan ziyade, sizin alanda çok çömez olmanızla alakalı). Bunun haricinde kibirli bir karakter sahibi olup olmadığımla ilgili söz edecek bir konumda değilsiniz. Yorumunuzun en eğlenceli kısmı nefret kısmı. Ben bilimden de bilim insanlarından da nefret etmiyorum. Sadece kıtsamayıp, eleştirel bakıyorum ve siz burda nefret okuyorsunuz. Ama komediye bakın ki, aynı iddianızı, mevubahis olmamasına rağmen peygamberlere getiriyor, uzun uzadıya nefdetinizi kusuyorsunuz. İletişim herşeyden önce tutarlılık gerektirir. Aksi halde, konuşmak anlaşmak imkansız hal alır. Ki yorumunuz "tutarsızlık" manifestosu gibi. Dolayısıyla, teşekkür ediyor, iyi akşamlar diliyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.