Ufuktaki ağaçlar, gökyüzündeki yıldızlar, onları izleyenlere görmüş oldukları ağaç ve yıldız imgelerinden soyutlanmış saf bir süreç ve vizyon yoluyla ulaşmıyor artık. Geçen iki yüzyıl zarfında, Batılı
toplumlar, imgelere ya da benim deyimimle imge-dünyalara dayalı fiziksel ve psikolojik altyapılar inşa ettiler. Bu şekilde ağaçlar doğal konumlarından, dolayımlanmış daha karmaşık bir mekana, doğal olmayıp yazılmış (inscribed) bir mekana çekiliyor. izleyicilerin izlediği
imgeler artık sadece imge değiller; daha çok, büyük fotoğrafçı Jeff Wall'un ([ 1 998] 2002) öne sürdüğü gibi, imgeler insanların kendile-rini görme biçimlerini değiştiren, artık kendilerini bireyler olarak
değil, melez personalar olarak görmelerine yol açan ve kimliğin artık tek bir yeri, nesneyi ya da kişiyi mesken tutmadığı teknolojik bir zekayı temsil ediyorlar