Güncel bir örnek vermek gerekirse, geçenlerde radyoda dinlediğim bir sohbet programında, hanım sunucu en verimli çağında kariyerinde köklü bir değişikliğe gitmiş olan ünlü konuğuna “Bu kararı iyice düşünüp taşındıktan sonra mı verdiniz, yoksa tıpkı Emmaus’a giden yolda olduğu gibi aniden ortaya çıkan göz kamaştırıcı bir ışık mı size yol gösterdi?” diye sordu. Eğer sunucu hanım Snorri’nin Nesir Edda’sının Hıristiyan nitelikteki çağdaş bir eşdeğerine veya Kitabı Mukaddes’in Resullerin İşleri başlıklı
bölümüne önceden göz atmış olsaydı, Emmaus’a giden yol
ile Damascus’a* giden yolu herhalde karıştırmazdı.