Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sapkın kadın, gelişim duygusunu, kendi kimliği olan ayrı bir birey olarak yaşamasına izin verilmediğini duyumsar; bir başka deyişle, kendisi olma özgürlüğünü yaşamamıştır. Bu yüzden, tam bir varlık olmadığına, annesinin bir yarı nesnesi olduğuna, çok küçük bir bebekken annesini yaşantıladığı biçimde, bir varlık olduğuna dair derin bir inanç vardır içinde. Yaşamının ilk günlerinden itibaren, istenmediğini, arzulanmadığını ve önemsenmediğini ya da ana-babasının (genellikle annesinin) yaşamının çok önemli ama neredeyse tanınmayan bir parçası olduğunu duyumsar. Sözü edilen son durumda, boğulduğunu ve "aşırı korunduğunu" (ki bunun gerçek anlamı, hiç korunmadığıdır) hissedecektir. Her iki koşul da çok büyük bir güvensizlik ve kırılganlık yaratır; bu sonuçsa bebekken kendisi için en önemli olan kişiye, yani anneye karşı yoğun bir nefret uyandırır. Bu kişiler önceleri kendisi kurbanken, daha sonra kurban edici haline gelirler. Eylemleriyle, daha önce kendilerinin maruz kaldığı aşağılanma ve kurban edilme süreçlerinin uygulayıcısı olurlar. Kurbanlarına kendilerine davranıldığı biçimde, yani yalnızca kendi kaprislerini ve tuhaf beklentilerini karşılamak için orada olan yarı nesneler gibi davranırlar. Bu tür cinsel aşırılıklar, hem anneyi hem de kimlik duygusunu yitirme tehdidiyle ilişkili amansız korkulara karşı manik bir savunmadır.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.