Her zaman şu seçim karşısında buluruz kendimizi: Yakın bile olsa geçmişle bağı koparmak ya da varoluşumuzda bir yer tutmuş ve bizim için kaybedilen dostlar gibi olmuş eski giysileri, eski şeyleri
tutmak - ama nereye kadar?
Baudelaire'le bitirelim:
Ey çizmelerim! O dolabın dibine geri gideceksiniz Size tabut olacak.