"Başta yazdığım gibi kendimize Türk demezdik. Okullarda Araba Arap, Arnavuta Arnavut, Ruma Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik.
Padişahın nöbetçileri, bekçileri, koruyucuları, Arnavut; ağaları Zenci. Hatemi Çerkezdi. Bir defa bir Mısır paşasının bahçe duvarı kenarındaki yaya kaldırımlarından yürüyordum. Bir fellah çıkageldi, “Yasak!” diye haykırarak beni karşı kaldırıma sürdü idi."
Sayfa 24 - Pozitif Yayınları, 5.Baskı, Falih Rıfkı AtayKitabı okudu