Esas itibariyle bir değişimin şiiridir Tohum; hem Melih Cevdet
Anday’ın Garip şiir akımının temel zihniyet tarzından kopuşunu,
hem de bir adım ileri giderek yeni bir şiir anlayışına zemin hazırlayışını
simgeler. Bu açıdan bakıldığında, Anday’ın yaşamında
bir kilometre taşıdır Tohum. Kendisiyle yapılan söyleşilerde Garip’ten
bu şiirle ayrıldığını ifade etmesi de bunun somut göstergesidir
zaten. Orhan Veli ve Oktay Rifat’la birlikte Garip şiirinin kurucusu
olan Melih Cevdet’in bu kopuşu, Türk edebiyatı açısından
da bir dönüm noktasıdır. Çünkü üçlü, Garip şiiriyle, o zamana kadar
pek de şairane olmadığı düşünülen konuları, pek de şairane olmayan
sözcüklerle şiire taşımış, kafiyesiz ve ölçüsüz manzumelerle
büyük tartışmaların kapısını açmıştır. Bu, bir yandan mizah dergilerinin
alaylarına maruz kalmalarına yol açacak, ancak eleştirmen
Nurullah Ataç bu şiirleri övüp destekleyecektir. Doğal olarak,
Garip şiirinin taklitleri de kısa sürede kaplayacaktır ortalığı. Ne
var ki, bunlar başarısız taklitlerdir. Çünkü, Melih Cevdet, Oktay
Rifat ve Orhan Veli, geleneksel şiiri çok iyi bilen insanlardı ve onu
aşmaya çalışırken bile bu geleneğin üzerinde yükseldiklerini koyuyorlardı
ortaya. Oysa taklitçileri, yan yana getirdikleri tuhaf kelimelerin
bu akıma uygun şiir olduğu fikrine kapılarak kolayına kaçıyorlardı
işin. Ama 4 0 ’lı yıllar Garipçilerin değişimine tanık oluyordu.