İkinci Bayezid’in torunu, bir Sultan Yavuz yetiştirmişti bu devlet; Halep’i, Şam’ı fetheden, çölü geçerek Mısır’a giren, Kahire’yi zapteden. O da Allah’ın izniyle, cihanı titreten Kanuni Sultan Süleyman’ı, padişahların onuncusunu hediye etmişti.
O Süleyman Belgrad’ı, Rodos’u fethetmiş, Budin’e, koca Barbaros’la da Cezayir’e girmiş, Macaristan’ı bir eyalet olarak Osmanlı topraklarına katmış, Trablusgarp’ı zaptetmişti. Devleti yükseklere taşıyan, tarihi yeni bir çağla tanıştıran, yedinci padişah, hepsinin dedesi bir Fatih Sultan Mehmed gelmişti bu cihana. Söğüt’te atılan tohumu koca bir çınara dönüştürenler gelmişlerdi. Cihan cihan olalı, Muhammed Mustafa’nın(s.a.s) ümmeti böyle Sultanlar görmemişti.