Sarrasine ele avuca sığmayan, yerinde durmayan, haylaz oğlanın biri. Parise gidip heykeltıraşlık eğitimi almaya başlayınca hocası tarafından tam anlamıyla yontulmaya başlanıyor. Çok kısa zamanda heykellere aşık, gözü başka bir şey görmeyen bir adama dönüşüyor ta ki Zambinella'yı görene kadar... Kısacık bir kitap olduğu için daha fazla bahsetmeyeceğim. Ama Zambinella kadın mı erkek mi?
*
Bir satırda içinde bulunduğu aşktan mest olmuş hali anlatmak için "afyondan kafayı bulmuş bir Türk gibi" benzetmesi kullanılmıştı. Nedense içten içe rahatsız etti beni bu benzetme. Fransızlarda yaygın kullanılan bir benzetme mi merak ettim açıkçası. Bilgisi olan bilgilendirirse sevinirim. Kitapla kalın.