Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
Silahsız Sömürü
Geri kalmış toplumlar, içinde bulundukları kültürel şartlara göre davrandıklarından çoğu zaman kendi gerçeklerini göremiyorlar. (s-63) Kitap beni etkiledi. Emperyalist ülkelerin gıda yoluyla dünyayı nasıl sömürdüğünü çok güzel anlatmış. 1947 de Marshall Yardımı ile adım adım zeytinyağından soya yağı ve türevi olan margarani , sütten okullarda dağılarak süt tozuna nasıl geçtiğimizi güzel anlatmış. Bir anda dünya mutfağına soktuğumuz türk kahvemizden vazgeçip nescafeye , kebabımızdan , tarhanamızdan vazgeçip hamburgere ve tosta geçiyoruz. Peki bu dönüşüm sadece mutfağımızda mı etkili oluyor. Tuik verilerine göre 1950 yılında bir aileye ortalama 8 çocuk düşerken , yardım alınıp bahsi geçen gıdalarla beslenen nesil ebeveyn oldukları 1980 yılına baktığımızda ortalama çocuk sayısı 3. O yıllarda nüfus planlamasına dikkat edecek kadar bilinçli bir ülke olduğumuzu hiç zannetmemekle beraber kitaptan bir alıntı ile bitiriyorum. ''Modern kültür avantajlarına sahip olmayan toplumlarda doğum kontrol çalışmalarını daha etkili bir hale getirebilmek için kullanılan kısırlaştırıcı maddeler yiyecek maddelere ve şehir sularına karıştırılmalı ve bu suretle büyük bir kitlenin kısırlaştırılması sağlanmalıdır.'' (s-110)
Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi
Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda EmperyalizmiOsman Nuri Koçtürk · Alaca Yayınları · 201950 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.