Sanmayın kalem yazarken mürekkep kalemden akar diye Rüzgarlı Sokak'ı okuduktan sonra bazı şeylerin yürekten akan kanla yazıldığına kani oldum. Hayat rüzgar misali yanımızdan akıp geçiyor hissetmiyoruz bile ama rüzgar hayatın acılarını da taşır. İçerisinde bulunduğumuz çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu, ahlaksızlığı görmemiz için bize birilerinin rüzgarın getirdiği o olumsuz nefesi hissettirmesi lazım. Rüzgarlı Sokak tam olarak bunu yapıyor. Fakat yalnızca kokusu yürek kaldıran bir bataklık yok Rüzgarlı Sokak'ta; bütün olumsuzluklara rağmen en kötü ortamlarda bataklıkları kuruturcasına en canlı renkleriyle açan çiçekler de var. İyilik, güzellik, temizlik bir çiçek misali ruhtan ruha akar oysaki. Bir çiçekle bahar olmaz demişler. İnançla bir çiçek baharları getirir. Örnek alınacak, ders olarak okutulacak bir hikaye Rüzgarlı Sokak. Özveriyi hayata anlam katmayı da öğrenmek mümkün. Bir kitapla bunlar olur mu demeyin. Alın okuyun fark edeceksiniz. Belki bir çiçekle bahar olmayacak, ama bir kitapla hayat daha çok anlam kazanacak. Yazılanların yaşandığını bilmek bile evrensel duyarlılığımıza dokunsun bari. Bir kez de kötülüğe burun kıvırmak yerine lanet okuyalım. İyilikten ödün vermemek için onu iyice kanıksamak şart. Bazen bu anlattıklarım, masal tadında hikaye edilen kitaplarla bile mümkün, yeter ki okuyalım.

Rüzgarlı SokakFüsun Menşure · Post Yayınevi · 201945 okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.