Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

En önemlisi de, amerikalıların tümü tüccardı. amerikalı ruhunun, yankee dehâsının çekirdeğini oluşturan şey, alıp satmaktı. demokratik ideolojilerini durmadan satıyor, koruyucu füze silâhlarıyla ilgili anlaşmaları ve ekonomik baskıları ile bu satışı destekliyorlardı. savaşları, anıtsal büyüklükteki üretimleri için egzersiz sayılmaktaydı. eğitimleri, kilovatsaatı şu kadardan satılır havasındaydı. hükümetleri bir dizi sosyal anlaşmadan oluşuyordu. evlilikleri duygusal bir iş antlaşmasıydı. taraflardan biri taahhüt ettiği hizmetleri yerine getirmeyince, anlaşma kolayca yürürlükten kalkıyordu. namus demek, onların indinde dürüst ticaret yapmak demekti. sandıkları gibi sınıfsız bir kitle olmadıklarına göre, aslında demek tek sınıftan oluşan bir kitleydiler. bezirgan sınıfından. seçkinler, zenginlerdi. işçilerle çiftçiler, orta sınıfın parasal merdiveninde, inip çıkan, tırmanmaya çalışan kusurlular grubunu, başarısızlar ve proletaryasındaki değer ölçüleri de, tıpkı şirket yöneticilerinin ve sigorta prodüktörlerinin değer ölçülerinin aynıydı. tek farkı, bunlarınkinin daha küçük rakamlarla ifade edilmesiydi. yat yerine deniz motoru, golf kulübü yerine bowling kulübü, monte carlo yerine atlantic city gibilerden
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.