Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Absürd tiyatronun önemli eserlerinden, "Yanılsamalar" şaheseri
Şehrin önde gelen kişileri Bayan Irma’nın lüks genelevi Balkon’da her gece yanılsamalar oyunları oynarlar. Kendilerine özgü hazırlanmış dekorda yanlarında fahişeler ile kendilerini güçlü hissetmek ve otoritelerini göstermek oyunudur bu, ama aslında kendilerinden, gerçek hayattaki rollerinden kaçmaktır istedikleri. Gerçek hayatlarındaki acınası zavallılıklarından kurtulabilmek, baş edemeyecekleri zorlukların yükünden kaçabilmek, kendilerini olduklarından akıllı, yetkili, yetenekli hissedebilmektir oyunun amacı. Aynada görünen kahramanlarımızın sefil gerçek yüzleri değil, büyümüş ve güçlenmiş yanılsamalarıdır. Şehri yönetmesi beklenen Yargıç, Piskopos ve General genelevde oyunlarla kendilerini tatmin peşindeyken şehirde bir isyan başlamıştır; hiçbirinin ortaya çıkıp isyanı bastırmaya ya da saraya gitmeye cesareti yoktur. İsyan kapıya ulaştığında kahramanlarımızın yapabileceği tek şey, en iyi bildikleri şey, yine yanılsamalar yaratmaktır. Bu yanılsamalar dünyasında nihayetinde hepsi genelev patroniçesi "Bayan Irma"nın sadık kullarıdır. Genet önsözünde der ki: ‘’Bütün bu yazdıklarım elbette akıllı bir yönetmene göre yönelik değil. O ne yapması gerektiğini bilir. Ya ötekiler? Bir şey daha: Bu oyun şunun ya da bunun taşlaması olarak oynanmamalı. Suret ile yansımanın yüceltilmesidir bu oyun, dolayısıyla öyle oynanmalı. Taşlama ya da değil, anlamı ancak öylece anlaşılır.’’ Oyun gerçekten çok etkileyicidir. Bizi ahlaki olarak çok rahatsız eder Genet; oyunun başrolleri fahişelere ve pezevenklere aittir, dekor bir genelevdir. Oyunun başından itibaren yargıç, piskopos, general, polis şefi ve genelevin patroniçesi Irma’nın gerçekten oyunun asıl karakterleri mi, yoksa genelevdeki rollere giren kişiler mi olduklarını ayırt etmekte zorlanırız. Genet vermek istediği belirsizliği ve önsözünde belirttiği suret ile yansımayı daha ilk sahnedeki bu algı yanıltmasında çok iyi şekilde vurgular. Oyunda aynalar bu amaçla çok güzel kullanılır. Nitekim final sahnesinde esas darbeyi indirir Genet; izleyici aslında sahneye değil aynaya bakmaktadır. Jean Genet sıra dışı zor bir hayat yaşamış, anne-babasını hiç tanımadan yetiştirme yurtları ve koruyucu aileler arasında geçen ilk gençlik yıllarından itibaren roman ve oyunlarında yer verdiği suça, ahlaksızlığa bulanmış ve her türlü vahşet ve rezillik ile tanışmış bir yazar. Öyle ki işlediği sayısız suçlar sonunda ömür boyu hapse mahkum edilmişken hapishanede yazdığı romanından etkilenen Andre Gide ve Sartre gibi ünlülerin cumhurbaşkanına rica mektubu sayesinde affedilmiş. Travmatik çocukluk ve gençlik döneminin ve sefalet yıllarında sokaklarda yaşadığı zorlukların rahatsız edici etkisini Genet, saklamak yerine tüm açıklığı ve rezilliği ile bizimle paylaşarak atar içinden; bu aşırılıkları, suçu, şiddeti, ahlaksızlıkların ortaya serilmesini tüm eserlerinde görürüz. Balkon, bu kapsamda önemli bir eserdir. İktidar gücünü kullanmayı gurur duyulacak bir eylem sayan insanlarla her karşılaştığımda "Balkon" gelir aklıma. Hepsi içi boş birer yanılsamadır; onları yaratan toplumun yaldızlarını kazıdığımızda ise karşımıza çıkan işte bu; "Balkon"dur.
Balkon
BalkonJean Genet · Ayrıntı Yayınları · 2021199 okunma
··
323 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.