Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Elif Şafak'ı en son Aşk kitabıyla lisede okumuştum. O zamanlar kitabı baya beğenmiştim. Yıllar geçtikçe denk geldiğim 'cool, edebiyatçı' herkesin bu kadını popülist şeklinde aşağıladığını görünce yıllar içinde yavaş yavaş düşüncelerim şöyle evrildi: 'Muhtemelen lise yıllarında daha cahil olduğum için Aşk kitabını beğenmişim. Herhalde şimdi okusam beğenmem. Elif Şafak mı, ıyy ne itici kadın. Şeyma Subaşı bir Elif Şafak iki.' Son okumalarımın tamamını Ne Okusam’dan seçtim. Ve hepsinden de çok keyif aldım. En son tepede İskender kitabı olunca ön yargılarımı bir kenara bırakıp okumaya karar verdim. İskender’i okuduktan sonra, asıl popülist olanın Elif Şafak’ın kendisinden ziyade, ‘Elif Şafak popülist bir yazardır’ düşüncesi olduğuna inanmaya başladım. Bu durumun bir benzerinin Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli için de geçerli olduğuna inanıyorum. Yaşayan ve popüler olan kimseler genelde pek beğenilmiyor. İlla açlık ve sefalet içinde ölüp 100 sene sonra değerinin anlaşılmasını istiyoruz. Tamamı kişisel görüş olan, kitapla alakasız zırva dolu bu iki paragraftan sonra, kitapla ilgili iki hususu ekleyip yorumumu bitireyim. Tıpkı Aşk’ta olduğu gibi bu kitapta da yazarın karakterleri hem doğuda hem de batıda yaşıyorlar. Fırat’ın yakınlarındaki bir köyden, bir anda Londra’ya götürebiliyor sizi. Metresi olan yaşlı ve zengin bir adamın otel odasından, Kürt kaçakçıların mal kaçırdığı Suriye sınırına götürebiliyor. Batı insanlarını kitaplardan okuduğum kadarıyla güzel anlatmış. Fakat beni asıl hayrete düşüren Kürtleri anlattığı kısımları. Kültürün coğrafyayla ve ekonomi ile çok ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, Van’ın bir köyü ile Yozgat’ın bir köyünün insanı arasında görünürde çok fazla bir fark olmayabilir. İkisi de kurnazdır, tutucudur, gelenekçidir vs. Fakat derinlemesine indiğinizde dizini kırıp tütün sigarasını içerek uzaklara bakan Kürt dayısının bariz farkları vardır. Elif Şafak bana göre tam manasıyla olmasa da, bu noktayı iyi yakalamış. Türkiye’deki ortalama bir köylüyü değil, Kürt köylüsünü anlatmış. Bu konularda, politik bir tavır sergilemek yerine sadece olayları anlatmakla kalması kitabın bağlamından kopmasını engellemiş. Önceki paragrafta o kadar ‘Kürt’ dedim ki, gören de kitabın konusu buymuş sanır. Bana göre kitap aslında bir ‘kadın’ kitabıdır. Romanların en sevdiğim özelliği budur. Kadın hakları konulu bir kitabı okusam, sanırım İskender kadar bu anlamda etkilenmezdim. Kitabın kurgusunu boğmadan bu toplumda kadının ne kadar da bir hiç olduğunu kafamıza kafamıza vurmuş yazar. Kitabın bir çok yerinde olabilecek kötü şeylerden dolayı devamını okumaya korkar oldum. İşin kötüsü ‘sonuçta bir roman, bu kadar ciddiye alma’ denilip geçilebilecek şeyler değil. Zira kitabı okuduğum 9 günlük süre zarfında bile en az 10 kadın erkek şiddetine kurban gitti... Son olarak, yazarın bazen üçüncü kişi gibi anlatması bazen birinci ağızdan anlatması, bazen de mektup yazması tekniği kitabın sıkıcı olmasını tamamen engelliyor. Bu anlamda, kitabın tekniğini gayet beğendim. Kurgusu çok iyiydi. Dört koldan birbirinden tamamen alakasız karakterleri bir yerden anlatmaya başlıyor. Olaylar ve karakterler o kadar alakasız ki, sırf nasıl bağlayacak merakından bile okumaya devam ediyorsunuz. Kitaba puanım 9. Çok beğensem de, bazen olayların önüne geçen yazarın kendi düşünceleri vardı aralarda. Bunlar biraz daha az, karakterler biraz daha derin olsa kesinlike 10 üzerinden 10’u hak edecekti. Kitabın sonlarında bir karakter Feyruz dinliyordu. Kitabın son 50 sayfasını sanırım Feyruz dinleyerek bitirdim. Size de tavsiye ederim. Bu kitap bir sanatçı olsaydı sanırım Feyruz’un kendisi olurdu. :) youtube.com/watch?v=VdWAPof...
İskender
İskenderElif Şafak · Doğan Kitap · 201119,1bin okunma
·
1.592 görüntüleme
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Batı’daki yaşlı lakin metresi olan bir adam ile Suriye sınırındaki Kürt kaçakçıyı bu kadar iyi anlayıp onun dünyasından diğerinin dünyasına samimi geçişler yapabilmesini tek bir kültüre aidiyet geliştirememiş olmasına bağlıyorum ben. ‘Sanma ki Yalnızsın ‘ kitabını okuduktan sonra bu düşüncem daha bir belirginleşti.Babasız ,kültür elçisi vasfıyla annesinin peşi sıra Avrupa ülkelerinde büyümesi ruhu yedi iklime açık insanlar dan biri olduğunu bana her zaman düşündürmüştür.. İskender ile Baba ve Piç hariç (henüz okumadığım için) tüm Elif Şafak kitaplarını,gazetelerdeki,tvdeki röportajlarını yakinen takip ettim. Babasız büyüyen hayatının tüm dönemeçlerinde baba dümeni olmadan kendi içsel gücüyle yol almaya çalışan kızlar ve sonrasında kadınlarda vatansızlığa benzer ,bir yere ait olamamak gibi bir duygu ruhlarının her zerresine siniyor.Bu öyle bir eksiklik ya da boşluk ki güç,iyilik,merhamet,anlayış ,estetik duygusu veren her şeyi sünger gibi çekme potansiyelinde oluyor böyle kızlar kadınlar.. Elif Şafak oldum dememiş,hâla kendisini arayan ,deneyimci bir yazar.. Konuşması bu kadar dingin ve sakin olan bir kadın nasıl olur da perdeleri çekilmiş,yüksek sesli metal müzik sesi dolu bir odada sigara dumanı altında romanlarını yazar ve her romanının ardından psikiyatr tedavisi görmek zorunda kalır..Ben de bunu öğrendiğimde kişiliği çok yönlü bir insan olduğunu düşünmüştüm.. Harika bir inceleme,yalnız kitabın sonlarına doğru Feyruzu dinleyerek bitirdim demişsiniz,yürek ezici bir makam ve kadın sesi..İyi dayanmışsınız☺️👏🏻
Hacı Seydaoğlu okurunun profil resmi
Katkı sunan değerli yorumunuz için teşekkürler. Eserleri yazarından bağımsız okuyup, genelde yazarın hayatına hiç bakmam. Fakat yazar hakkında yazdıklarınıza okuyunca ufkum genişledi gerçekten. Sandığımdan da derinlikli bir yazarmış. Sırası geldikçe ben de diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım. Teşekkürler, iyi okumalar. :)
Kitap Misâfîri okurunun profil resmi
Hiç Elif Şafak okumadığım halde Elif Şafak'ın yazarlığını zayıf bulup okumuyorum. Bu da bahsettiğiniz popülerlikten dolayı sanırım. Bu inceleme sonrası bendeki intiba değişti, Elinize sağlık.
Hacı Seydaoğlu okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Roman okumayı seviyorsanız, en azından Aşk ve İskender'i tavsiye ederim. Baba ve Piç kitabı da iyiymiş galiba, daha okumadım.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.