Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
kibir
Dorian Gray’in Portresi, Söylentilere göre yazarın bir iddaa sonucu yazdığı ilk ve tek romanıdır. Oscar Wilde, şiirleri ve kısa öyküleri ile İngiliz edebiyatının dünyaca ünlü yazarlarındandır. Hiç romanı olmayan bir yazar için çıtayı bu kadar yükseklere çıkararak bir felsefesi olan, dönemine göre fazla iddialı ve ilgi çekici bir kitap olmuştur. Kitaba günümüzden Bakarsak ele alınan konu ve değinilen temlerin sıradan olduğunu söyleyebiliriz. Fakat yazıldığı dönem gözünün alınırsa Oscar Wilde’ın oldukça keskin bir roman yazdığını söyleyebiliriz. romanda genel tema Dorian Gray’in yaşlanmaktan korkarak kibirine yenik düşmesi ve bir nevi ruhunu şeytana satarak kendisi yerine yapılan tablosunun yaşlanması gibi ve ahlaki çöküntüyle yaptığı yanlış davranışlardır. Kitabın sonuna kadar bu olay belirli bir akış içerisinde verilse de tek tema bu değildir. kitaptaki önemli temlerden bir diğeri aslında Dorian Gray’i bu safhaya getiren olgu ve kavramlardır. Gray’in portresini yapan da Basil tıpkı antik Yunan’daki Hadrian’ın Antinous’a duyduğu hayranlık ve sevgiyi Dorian Gray’e karşı hissetmektedir. Antik Yunan’da Hadrian, sevgilisi Antinous’ karşı derin bir hayranlık ve sevgi beslemektedir. Öyle kuvvetlidir ki bu sevgi Antinous, Nil Nehrinde sebebi bilinmeyen bir şekilde boğulup öldükten sonra Hadrian, sevgilisini Tanrı ilan eder ve adına sikkeler bastırıp heykellerini yaptırır. Arkeoloji ve sanat dünyasında bu durum “Antinous” kavramı eş cinsel sevgi ile özdeşleştirilmiştir. Romanda ressam Basil, Dorian Gray’in gençliğine ve güzelliğine hayran olup onun bu gençlik ve güzelliğini kalıcı hale getirmek amacıyla kendisine modellik yapmasını ister. Bu modellik esnasında tanıştığı Lord Henry ve Basil, Dorian Gray’in zaten içinde var olan kibir, kendini beğenme ve özgüvenini ortaya çıkarmasına sebep olurlar. Roman boyunca Dorian’ın üst noktaya çıkan kibir ve arzuları aynı zamanda felaketine de neden olur. Kitapta hemen hemen her karakterin temsil ettiği bir felsefi akım ve kavramın var olduğunu söyleyebiliriz. Basil, Dorian’ı Antinous gibi görürken, Lord Henry Dorian’a “hedonizm”i aşılamaya çalışır. Özellikle hedonizm kavramı romanın tamamına hakim olan hemen her konu ve diyalog da tekrar tekrar okuyucuya sunulur. Lord Henry, “Şu dünyada acı çekmek dışında her şeyi anlayışla karşılayabilirim.” sözleri acı ve keder karşısında öne sürülen hedonizm kavramını açıkça gösterir. Peki bir romanın tamamına hakim olabilecek hedonizm nedir? Temel anlamıyla hayattan, yaşanan andan keyif ve zevk, haz almayı savunan felsefi akımdır. Temel tanımına baktığımız zaman keyifli ve uygulaması kolay gibi görünen felsefi akımın aslında yol açtığı yıkımları görüyoruz romanda. Sadece zevk almak için yaşamak insan doğasına aykırı olan duygulardan biridir. Üzülmek, sevinmek, ağlamak, kızmak, nefret gibi duygular da tıpkı haz gibi insan doğası için var olan duygulardır. Bu nedenle hayatın tek yönlü akması mümkün olmadığı gibi hayatın tek amacı da bu olamaz. Dorian Gray, hayatının merkezine “hedonizm”i yerleştirerek kendi sonunu kendisi hazırlar. Özellikle “cinsel hedonizm” günümüze dahi özellikle gençlere karşı bir tehdit unsuru oluşturmakla beraber kahramanımız içinde büyük bir tehdit unsuru oluşturmuştur. Dorian, yaptığı hataların farkında olsa da bir girdabın içerisine girerek git gide dibe vurmuş ve en sonunda kendi sonunu hazırlamıştır. Romanda dikkati çeken bir diğer kuram ise: “ruhunu şeytana satmak” bu kavram dünya edebiyatında birçok yer alan bir kalıp olmuştur. “Usta ve margarita” kitabında Bulgakov, ruhunu şeytana satan bir adamın hikayesini anlatır. Tıpkı bu romanda olduğu gibi şeytanla anlaşma yapan adam kendi sonunu kendisi hazırlar. Bu benzerlik ve ele alınan kavramlar bize edebiyatın amacını sorgulatır. Edebiyat, hiç işlenmemiş, ele alınmamış bakir konuları mu anlatmaktır yoksa benzer konuları farklı biçim üsluplarda anlatmak mıdır? Dorian Gray’in Portresi’nde ele alınan kavramlar özellikle Lord Henry’nin ağzından sorgulatılır. Sorgulanan kavramlardan biri de “evlilik-birliktelik”lerdir. “Erkekler yoruldukları için, kadınlarsa meraktan evlenir. Sonuç olarak ikisi de hüsrana uğrar. “ bu ve bunun gibi birçok söz kadın erkek ilişkilerini ve evlilik kurumunu sorgulatır. Ele alınan yün kavramlar belirli karakterlere oturtulmuş ve belirli felsefi görüşlerle temellendirmiş olarak karşımıza çıkar. Özellikle bu durum okuyucuya sadece olaylar dizisinden oluşan bir roman okuyormuş hissi verir. Romanın yanında bir felsefe kitabı okuyormuş izlenimi de verir. Tüm karakterlerin kendi arasında bir bütünlük oluşturması kitabın kurgusundaki başarıyı göstermektedir. Değinilen temler, üslup ve konunun ilgi çekiciliği eserin filme de konu olmasında etkili olmuştur. Farklı kavramları görmek ve sonrasında araştırıp okuman isteyenler için akıcı ve etkileyici bir roman olmuştur.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202374,2bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.