- Aman Tanrım! Hiçbir zaman böyle aşağılık bir duruma düşmemiştim!
- Evet, bundan daha aşağıda yatılamaz.
- Beyefendi, beyefendi! Sizi tanımıyorum, bu işin başınıza neden geldiğini bilmiyorum; ben burada bir yanlışlık yüzünden bulunuyorum, sizin sandığınız gibi bir adam değilim...
- Durmadan beni itip kakmasanız, sizin kim olduğunuza aldırmam bile; haydi artık susun canım!
- Beyefendi! Siz çekilip yer vermezseniz, bana inme inebilir.
- Beyefendi! Sizden daha yaşlıyım ve size diyorum ki...
- Beyefendi! Burada ikimiz de aynı konumdayız; bunu bilmiyor musunuz? Yüzüme dokunmayın, rica ederim!
- Beyefendi! Bir şey anlamıyorum. Bağışlayın, ama ne yapayım, yer yok işte!
- Siz de böyle şişman olmasaydınız
- Ben de böyle sizin gibi biriyle ilk kez yanyana bulunuyorum.
- Ama, delikanlı...
- Susun!
- Susayım mı? Çok kaba davranıyorsunuz delikanlı... Sanırım siz çok gençsiniz; ben sizden daha yaşlıyım.
- Susun! - Beyefendi, kendinizi yitirmeyin! Kiminle konuştuğunuzu bilmiyorsunuz siz!
- Karyola altında yatan bir adamla. - Ama beni buraya bir sürpriz... bir yanlışlık getirdi. Sanırım sizi de ahlaksızlık...
- İşte bunda yanılıyorsunuz
- Evet, iyi olur ya. Diyor ki, "Sizde sanırım verem var," Khi, khi! Ben de dedim ki: "Nikris, bir de mide bozukluğu," Khi khi! O da bana: "Belki verem de var," diyor. Sen ne, khi-khi!
"Hayır Aleksandr Demyanoviç, civanperçemi daha iyi gelir, rahatlık verir, size söyleyeyim ki..." Khi-khi! Ah, Tanrım! Sen ne düşünüyorsun ruhum? Khi-khi! Aman Tanrım! Khi-khi!.. Demek ki civanperçemi daha iyiymiş, öyle mi? Khi-khi-khi! Ah, khi-khi
Görüyorum ki benim için kötü şeyler düşünüyorsunuz. Size karşı onurumu kurtarmama izin verin. İnanın, buraya istemeyerek geldim; sizin sandığınız şey için değil... Büyük bir... büyük bir korku içindeyim.
- Susacak mısınız yahu? Bizi işitirlerse kötü olur, anlıyor musunuz? Şşşt... Adam bir şeyler söylüyor, dinleyelim