Gönderi

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ DESTANI Bin dokuz yüz on dörtte, afakta esti keder, Tipiye yenik düştü, şanlı doksan bin nefer. Şahadete erdiler, böyle bitti son sefer. Allahuekber dağın, eksilmiyor dumanı Şuur mantık susuyor, durduruyor zamanı. Nidalarda tekbirler, semaya erdi niyaz Ölüm saklı uykuda, yastık buz, örtü beyaz. Kara kış bastırdıkça, vurdu şiddetli ayaz Tükenmişti çareler, kesilmişti âmânı O amansız fırtına, dondurdu her imkânı. Soğanlı yaylasında, nice yıldızlar söndü Aman Yüce Allah’ım, bu ne kara bir gündü. Allahuekber dağı, ak mateme büründü Kaybolmuştu hedefler, dehşet sardı her yanı Karların kucağında, süzülüyordu canı. Mevsim hüküm kesmişti, zemheri acımasız Çamların uğultusu, dal ağaçta rahatsız Ordu Yemen'den dönmüş, üstelik teçhizatsız Yiğit mehmetçiklerin kalmamıştı dermanı Yine de aldırmayıp dinlediler fermanı. Egemenlik bizimdir, etmiştiler ifade Başka düşünce yoktu, tek vatandan ziyade Üçüncü ordu düştü, kaldı birkaç piyade Hepsi ana kuzusu, bu ülkenin civanı Alabora olmuştu, çünkü yoktu kaptanı. Sen bahadır askersin, yüreğinde metanet Azimli cengâversin, makamın oldu cennet Saygıyla anıyoruz, Rabbim eylesin rahmet Ruhlarınız şad olsun, tarihte belli şanı Ne hazin harekâttır, Sarıkamış destanı. Allahım; zeval verme, muzaffer ordumuza Allahım; zeval verme, şu cennet yurdumuza Allahım; zeval verme, hiç bir tek ferdimize Kevserî der: bu vatan hepimizin vatanı Sakın unutma yâd et, ecdadını atanı...
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.