Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Kendisini ''Ben nesli tükenmiş bir insanım'' diye niteleyen İsmet Özel'in, yalnızca ismi için dahi okunması gereken enfes kitabı... "Bu kitabı, intihar eden birkaç arkadaşıma ve paranoyadan, şizofreniden mustarip birçok arkadaşıma ithaf ediyorum...'' sözleri ile başlıyor
İsmet Özel
İsmet Özel
! Ve şöyle devam ediyor; ''Dünyaya gelmek, bir saldırıya uğramaktır. Doğan her bebek, havanın ciğerlerine olan saldırısının verdiği acıyla haykırır. Soğuk saldırır bize, sıcak saldırır. Açlığın, hastalığın, korkunun saldırılarını savuşturma yoluyla yaşarız, hayatta kalırız. Yaşıyor olmak savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir. Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz. Savaş bitmiştir. Ana kucağı, bütün saldırılara karşı ilk barınak, ilk sığınaktır.'' Çıtayı çok yükselten bu girişin ardından İsmet Özel'in kendi kaleminden kendi hayatını/masalını okuma şansı buluyorsunuz. ''Benim masalım kısaca şöyle: " Bir varmış bir yokmuş. Bir şair İsmet Özel varmış. Iyi şiirler yazarmış. Nasıl olmuşsa bu İsmet bir gün komunist olmuş. Derken efendim, bir komünist olarak iyi şiirler yazmayı başarmış ve hatta yıldızı parlamış. Gel zaman git zaman, İsmet Özel'in duyguları, düşünceleri, inançları değişmiş (masalın her varyasyonunda bu değişmenin sebepleri muhtelif) ve Müslümanlığı bir hayat yolu olarak benimsemiş. Ama işe bakın ki adam iyi şiirler yazmaya devam etmiş. Eh, o erdiyse muradına, biz de çıkabiliriz kerevetine." Nasıl başka masallarda devler, denizkızları, peri padişahı varsa benim masalımda da bazı isimler geçiyor: Şair, komünist, müslüman..." Hayatını komünizm ve Müslümanlık gibi iki ayrı döneme ayırsak dahi hep iyi bir şair olarak karşımıza çıkmaktadır Özel. O da bu vasfının farkındadır. Hep bir anlatma, anlaşılma telaşı var satırlarında. Derin düşünüyor ve kimi zaman kendi derinliğinde boğulurken buluyor kendini. Kelimelere tutunup kurtuluyor. Bazense kelimeler içinde kayboluyor. Nereye gideceğini bilemeyen bir adamın acizliği ile yine kaleme sarılıyor ve şöyle diyor: ''İnsan için önüne çıkan bütün yollar ''yürünebilir'' yollar ise o insan artık kaybolmuştur. Kaybilmak nereye gideceğini bilememek, yani her yere gidebilmektir...'' Ilerleyen sayfalarda kendi hayatına ilişkin birkaç anısını kaleme alıyor Özel . Önce din olgusuna ve dinden uzaklaşmasına- yakınlaşmasına, ardından siyasi arenaya atılmasına ve şiirlerine hep şiirlerine değiniyor... ''Çocukluğumda ve yetişme yıllarımın bana tanıttığı anlayışlar içinde Müslümanlık ağırlıklı bir yere sahip değildi. Annem ve babam Müslüman insanlardı o kadar. Çocuklarını dindar yetiştirme konusunda özel bir gayretleri olduğunu hatırlamıyorum.'' Çocukluk yıllarında din ile olan ilgisini yalnızca bu sözlerle ifade eden Özel, lise yıllarında dine tutunma çabasının neticesiz kalışını ise şu satırları ile okuruna aktarıyor: " Evde Diyanet İşleri Başkanlığı'nin üç cilt halinde yayınladığı Kur'an-ı Kerim meali vardı. Büyük bir samimiyetle onu okumaya koyuldum. Okumaya başlamadan önce abdest alıyor, Kitab'ı göbeğimin üstünde tutmaya özen gösteriyordum. 1961 yılında, dini düşüncenin niteliklerini hakkında hiçbir temel bilgilenme sağlamamış, genel olarak düşüncenin hangi meseleler çevresinde döndüğü konusunda donanımı olmayan bir lise son sınıf talebesinin ''Bakalım bizim temel dini metnimizde neler var?'' merakıyla giristiği okumadan nasıl bir sonuç doğabilirdi? Olacak olan oldu: Sonuç büyük bir düş kırıklığıydı!'' ''Beklentilerimin boşa çıkması din duygusundan ümidi kesmemi kaçınılmaz kıldı. Daha da ileri gittim: Din aleyhtarlığının insan için en uygun tutum olduğu sonucuna vardım.'' Sözlerinin ardından siyasete atılmasından ve o günün Türkiye'sinden, sosyalizmden uzunca bahseden sayfalarla karşılıyor bizi. Düşünsel yapısının, şiirleri üzerine olan etkilerine de değinen Özel, yoğun gecen siyasi hayatının ardından önce kendini yalnızlığa ardından yeniden İslam'ın sularına bırakıyor kendini. '' Müslüman olduktan sonra başka Müslümanlarla tanışıp, kaynaşmak için fazla aceleci davranmadım. Esasen mümkün de değildi. Benimle belli bir kültürel dili paylaştığına inandığım hiç-bir Müslüman tanımıyordum. Edebiyat dünyasında, ismen tanıyıp şiirine büyük değer verdiğim bir Sezai Karakoç vardı. Onunla tanışmanın yolunu arayıp buldum.'' Bu satırlardan sonra Ismet Özel sözü, kitabın adını aldığı o muazzam diyaloğa getiriyor. Thoreau, ABD'nin Meksika'ya karşı yürüttüğü emperyalist savaş sırasında konan nüfus başına vergiyi, ''ödediği dolar bir adam öldürmek üzere, başka bir adam veya tüfek satın almaya yaramasın'' gerekçesiyle vermeyi reddedince bir gece hapiste yattı. Kendisinden ondört yaş büyük olan ve birçok özgürlükçü düşünceyi kendisiyle paylaşan Ralph Waldo Emerson, telaşla arkadaşını görmek üzere onun hücresine girdiğinde aralarında şöyle bir konuşmanın cereyan ettiği anlatılır: - Henry, neden buradasın ? - Waldo, sen neden burada değilsin? Bugün, yukarıdaki her iki sorunun Türkiye'de muhatabı bulunup bulunmadığını anlamak durumundayız. Kim nerededir? Yerimizi biliyor muyuz? Burada size, dilim döndüğünce kendi masalımı anlatmaya çalıştım. Biliyorum sizin de kendinize mahsus bir masalınız var. Bütün masallar bir yana itildikten sonra geride ne kalıyor? Herkes bir diğerine ''Neden buradasın?'' sorusunu soracaksa, onun alacağı cevap bir başka soru, ''Sen neden burada değilsin?'' olacaksa hepimiz masallarımıza umutsuz bir dirençle sarılmışız demektir. Masallarımızı bir kenara itme niyetimiz yok gibi. Kim olduğumuz sorusuna cevap ararken, aklımız hep, kim olacağımız sorusuyla karışıyor. Kim olacağımızı düşündüğümüzde ise kim olmak istediğimiz sorusu peşimizi koyuvermiyor. Gerçekte, kim olduğumuzu öğrenme süreci içinde bile kimliğimiz yeniden oluşuyor. Ismet Özel'in hayatını, yaşayışını, neden şiirler yazdığını, neden farklı dönemlerde yazılmış şiirlerinde farklı bir dava taşıdığını merak eden okurlar için tavsiye edebileceğim bir kitaptır. Keyifli okumalar...
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?İsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20192,798 okunma
··
1.214 görüntüleme
Had Ra okurunun profil resmi
Hocam 1960'li yıllarda kücük capli da olsa aktif sol desteğinden bahşediyor kitabında. Sosyalist görüşlü öğrenciler olarak Ankara Üniversiyesi Hukuk Fakültesi'nde talebe cemiyeti seçimlerine girme ataklığından... Yine sol cepheyi desteklemek adına yazdığı şiirlerinden, SBF kanadından bu işle ilgilenen tek kişinin kendisi olduğundan bahsediyor. Hatta yanlarında olduğunu düşündükleri Uğur Mumcu'nun sol grubu desteklerken ağırlığının kemalistler üzerinde olmasına binaen kendilerinin hezimet yaşadığı bir süreci anlatageliyor. Keza seçim sonrasinda verilen yemekte Doğu Perinçek gibi isimlerle ayni masayi paylaşımlarından...
Mehmet okurunun profil resmi
Sadece ismi için okumadığım yazarlardandır faşist konuşmalarından dolayı hiç sevmem
2 önceki yanıtı göster
Had Ra okurunun profil resmi
Bunun dışında tasvip etmediğim birkaç konusmasi daha mevcut. Kitabını okuyor olmamız her söylemini doğru ve elestirilmez bulduğumuz anlamına da gelmiyor. Bazen insanlarin söylemleri ve eylemleri taban tabana zıt olabiliyor. Kitabın adı ve adını aldığı diyalogun hikayesine istinaden kitabi edindim ve okudum. Çok sıktığı satırlarla karşılaştığım gibi iyi ki okumuşum dediğim satırları da oldu. Yanılgılarla ve pişmanlıklarla dolu bir hayatı var ama o her şeyi bir basamak taşı olarak görüyor ve genelde iyi ki'lerle kendini teselli ediyor. Umarım yanilgilari listesine ekleyeceği birkaç husus da bunlar olur . Cins kafaların bu şekilde zayi olmasina icten ice üzülüyorum...
5 sonraki yanıtı göster
Devrim okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş Had Ra, eline emeğine sağlık.
Zeynep Demir Kahraman okurunun profil resmi
Hocam siyasi hayati derken neyi kastettiniz?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.