Daha yakın bir geçmişte ise, duyumlarımızın içgözlemsel niteliklerini (duyusal 'iç-nitelikler'2) ile düşüncelerimizin ve inançlarımızın anlamlı içeriğinin de
fizikselliğe indirgemeye daima direnecek fenomenler oldukları ileri sürülmüştür.
Örneğin bir gülün rengini görmeyi veya
kokusunu koklamayı ele alalım. Düaliste göre, bir fizikçi veya kimyacı gülün ve insan beynin moleküler yapısı hakkında her şeyi bilebilir, fakat bu bilgisi onun bu ifade edilemez deneyimlerin niteliğini öngörmesini veya tahmin etmesini sağlamaz.