Eğer günler öncesinde -çocuk olmanın büyüsünde iken- heyecanın çizdiği coşkuyu,korkunç sayılan anıları ya da meraklı tüm bakışları kaleme alıp notlarımıza iliştirseydik belki de geçmişin tüm getirisini,somut delillerle yakalamak bizim için de daha kolay olacaktı.
*
Daha önce okuduğum Tolstoy eserlerinde sıklıkla rastladığım /ölüm/ vurgusunun mayasını kendi çocukluğundaki yaşantılarına bağladım bu sefer,onun naifçe tasarlanmış satır aralarında dolaşırken.Anlatısında ahenkli bir dans tınısını görüyoruz büyük yazarın her zaman.Tasvirlerinde rahat bir nefes alırken,Çocukluk’ta masumluğa boyalı gözlemlerin zarif yansımasını izliyoruz cümlelerin sıralanışında.Akıcılığında hızla yol alıp keyifle tamamlıyoruz bu hikayeyi.
*
Çocuk olmanın derinliğini anımsatıyor yeniden.Utancı ya da sevinci,acıyı veya aşkı daha farklı,güzel,içten ve samimiyetle yaşadıklarını tattırıyor.Dünyaya bakışlarının anlamını öğretip duyguların rengini gerçekçe taşıdıklarını hissettiriyor.