*VAMPİRLER*
Eskiden vampirler güneş de ışıldamazlardı,dışarı çıkamazlardı ve bir yüzük yardımıyla Güneş’ten korunma gibi bir şansları da yoktu.Eski vampirlerin gözleri sürekli renk değiştirmezdi,sadece kırmızıydı.Eski vampirler de yeni vampirler gibi soluk tenli yakışıklı ve güzeldi.Eski vampirler yeni vampirler gibi insanları incitmemek için hayvan kanı içmezlerdi veya insan yemekleri ile beslenmeye çalışmazlardı; onların lüksleri vardı sonuçta = Saf İnsan Kanı.Son olarakta eski vampirler edepsiz veya görgüsüz değillerdi; davet edilmeden hiçbir yere giremezlerdi.Stephen King tabiki eski vampirleri tercih etmiş bu kitabında.Hadi incelemeye geçelim :)
Yazar olan Ben Mears,çocukluğunda dört yıl boyunca teyzesiyle kalmış olduğu Jerusalem’s Lot’a bir roman yazmak ve geçmişteki korkuları ile yüzleşmek için geri döner.Çocukluğundan beri dimdik karşısında duran ve bir türlü peşini bırakmayan Marsten Köşkü kasabanın tepesinde adeta “Seni daima izliyorum Ben” dercesine dikilmektedir.Yıllar sonra yeni kiracıları vardır bu köşkün.Kiracıların gelmesiyle birlikte kasabada akıl almaz olaylar yaşanmaya başlayacaktır.Yoksa kasabaya bir daha Güneş hiç mi doğmayacaktı ?
Kitaba başlarken adeta çamurun içine saplanmış bir arabayı çalıştırır gibi debelenip duruyoruz.Giriş bir o kadar anlamsız,bir o kadar yavan ve bir o kadar içine alamayan tipte.Sonuçsa her şey olurunda giderken sanki Stephen King “Canım sıkıldı bitsin artık” demişçesine kestirilip atılmış adeta hatta hızlandır tuşuna basılmış bile olabilir.Ama bir gelişmesi var ki 40.sayfa ile 500 arasını nefessiz soluksuz okudum.
Stephen King bize öyle bir kasaba hediye ediyor ki (tekrardan) uzun süre aklımdan çıkacağını sanmıyorum.Her gün camdan dürbünle insanları gözetleyen Mabel,mankenlik hayalleri kurarken 17 yaşında anne olmuş bir kadın,çöplükte yaşamak tek tutkusu olmuş bir adam,kocasını aldatmaktan oldukça zevk alan bir kadın ve daha niceleri.Karakterler çok fazla ancak öyle özellikleri öyle düşünce yapıları var ki unutmanız bir o kadar imkansız.
Aniden gelişen ölümler,körüklenen merak duygusu,tsunami gibi üzerinize gelen bir gerilim içeriğine sahip olduğu için kalp hastası olan insanların bu kitabı okumalarını önermiyorum.
SADECE VAMPİRLER VE GERİLİM Mİ VAR ?
Hayır.Bu kitap yoğun miktarda duygu içeriyor.Kitabın bazı bölümlerinde çok ağladım.Karakterlerin düşünce yapılarını anlatamıyorum çünkü spoiler olabileceğini düşünüyorum.
Stephen King bize öyle bir kitap yazmış ki bu kitabı okurken hiç kimse güvende değil.Hatta siz bile güvende değilsiniz.Bu kitabı okuduktan sonra tanıdıklarınızı eve davet etmeyeceksiniz,hatta perdelerinizi bile açarken korkuya düşeceksiniz.Karanlıkta dışarı çıkmak mı ? Daha neler. :)
Bu kitabı okurken şöyle bir hataya düşmeyin.”Ben bu karakteri çok seviyorum,başına hiçbir şey gelmez” gibi cümleler kurmayın.Ben kurduğuma fazlasıyla pişman oldum.En son ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu.
Son olarak söylemeden geçmek istemeyeceğim bir nokta var.Ben bu kitabın incelemesini severek takip ettiğim
Mine Oral ablamın youtube kanalında görmüştüm ve o zamandan beri okumak istiyordum.Böyle güzel bir kitapla beni buluşturduğu için incelememi ona ithaf etmek istiyorum.Teşekkür ederim :)
Korku AğıStephen King · Altın Kitaplar · 20171,059 okunma
En beğendiğim, beni King e derin bir aşkla bağlayan kitap. Hâlâ daha nerde ' js ' harflerini yan-yana görsem direkt jerusalems derim. Oldukça etkilenmiştim.
Yorumuna zaten laf yok.
Karanlıkta dışarı çıkmak mı? Daha neler :))
İşte can alıcı noktalarından biriydi. Yine harika bir Kral yorumu okudum. Bu adamı boşuna sevmiyoruz işte, en güzel kanıtı da bu platformda sanırım :)