“Kendi köşemde rahatça okumuş kuzeye
gidiyorum,” dedi Jinny, “bu kükreyen
akıcılığıyla çitleri yassılaştıran, tepeleri uzatan
ekspreste. İşaret ışıklarının önünden kayıp
gidiyoruz; toprağı belli belirsiz iki yana
sallıyoruz. Uzaklık, bir noktada sonsuza dek
kapanıyor; biz uzaklığı yine sonsuza dek
açıyoruz. Telgraf direkleri sürekli birbiri
ardından ortaya çıkıyor; biri yıkılıyor yere, bir
başkası yükseliyor.