Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Antik Çağ Atina'sı
Yunanlı için kadın, kelimenin tam anlamıyla 'çocuk taşıyıcısı' anlamına geliyordu; devletin tek ilgi odağı genç ve erkek çocuklardı; bu yüzden pek çok kız hastalıklara, sakat doğanlar da toprak küplerde başkalarının acıma duygularına ya da ölüme terk edilmek üzere Taygetus Dağı eteklerine bırakılıyordu. Atinalı bir kıza yalnızca örgü örmek, dikiş dikmek ve yemek pişirmek öğretilirdi; bakım giderleri için ayrılan drahomasıyla babasının seçtiği bir adamla evlenir, böylece babadan kocaya geçerdi. Eğer bu kızcağız 'iffetsiz' bulunursa babası ya da erkek kardeşi onu bir geneleve satabilir, eğer kısırsa, kocası onu bir arkadaşına devredebilirdi. Kocası öldüğünde baba evine döner, miras kocasının erkek akrabalarına kalırdı. İşte bu kadın sırasıyla babasının, kocasının ve oğlunun vesayeti altında yaşamı boyunca hep önemsiz bir nesne olarak kaldı.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.