Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Psikolojik araştırmalar bazı kişilerin unutmayı tercih ettiğini gösteriyor. Gerçekle yüzleşmeye ve mücadele etmeye cesareti olmayan bu kişilik tipi, unutarak rahatlamaya çalışıyor. Psikanalizin “seçici unutma" dediği bu durum, kişinin kendini rahatsız eden gerçeklerden kaçınmak için, bu gerçekleri başka şeylerle bastırması anlamına geh'yor. Tolstoy İvan İllyıçin Ölümü adli eserinde, gerçekten kaçınmak için insanın kendisine ne denli gerçekçi açıklamalar getirdiğini etkili bir şekilde anlatıyor: Kalbinin derinliklerinde ölmekte olduğunu biliyordu, fakat bu düşünceye alışık olmamanın yanı sıra onu anlamıyor, anlayamıyordu. Kiezewettwer 'in mantığından öğrendiği uslamlama: "Caius bir insandır, insanlar ölümlüdür, o halde Caius da ölümlüdür." Caius 'a uygulandığında hep doğru gibi görünüyordu, ama kendisine uygulandığında kesinlikle öyle görünmüyordu. Caius'un -genel bir adam- ölümlü olması tamamen doğruydu, ama o Caius değildi, genel bir insan değildi o, diğerlerinden oldukça, oldukça ayrı bir yaratık. O bir zamanlar küçük Vanya olmuştu, annesi, babası Mitya ve Volodya ile, oyuncakları, arabacısı ve dadısı ve daha sonra da katenka 'yla, çocukluğu, delikanlılığın ve gençliğin bütün o neşeleri, üzüntüleri ve keyiflerini yaşamıştı. Caius, Vanya'nın çok sevdiği çizgili deri topun kokusu hakkında ne bilirdi ki? Caius annesinin elini öyle öpmüş müydü hiç, elbisesinin ipeği onun için de böyle hışırdamış mıydı? Okuldaki pasta kötü olunca o da kendisi gibi isyan çıkarmış mıydı? Caius öyle aşık olmuş muydu? Caius kendisi gibi oturumlara başkanlık etmiş miydi? Caius gerçekten ölümlüydü ve ölmesi doğruydu; ama benim, bütün o düşüncelerim ve duygularımla küçük Vanya'nın, İvan İlyic''in ölümü tamemen farklı bir konu. Bu çok korkunç olurdu.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.