Ona yanlış davrandığımı, çok pişman olduğumu, çok acı çektiğimi, aşkın çok kutsal bir duygu olduğunu, bana geri dönerse Sibel’den ayrılacağımı yazmıştım. Sonuncusunu yazdıktan sonra da pişman olmuştum: Sibel’den şartsız şurtsuz ayrıldığımı yazmalıydım; ama o akşam da küp gibi içip Sibel’e sığınmaktan başka bir çarem yoktu ve elim o kadarını yazmaya varmıyordu.