Daha o zaman bile düşüncelerin kafamıza bazen kelimelerle, bazen de resimlerle geldiğini anlamıştım. Bazen bir fikri kelimelerle düşünemezdim bile… Ama o şeyin resmi, mesela bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken nasıl koştuğum ve neler hissettiğim gözümün önünde hemen beliriverirdi. Bazen de bir şeyi kelimelerle düşünebilirdim ama gözümün önüne onu bir resim olarak asla getiremezdim: Siyah ışık gibi, annemin ölümü gibi ya da sonsuzluk gibi.