Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Düğün dediğiniz şeyi bir düşünsenize... Düğünün en önemli anı gelinle damadın merdivenlerden indiği andır değil mi? Evet ama aslında herkes geline bakar. Yalnızca gelin saçı denilen şey bile bakmayı hakediyor tabii... Yapılması neredeyse bir gün sürüyor. Gelinlik deseniz ayrı bir hadise... Makyaj özel yapılmış. Kirpikler beş santim uzunluğunda... Başka bir yaratık yürüyor orada. Bir saat önce gördüğünüz kızla ilgisi bile yok. Ama damat aynı damat. Düğüne gelirken giydiği elbisenin biraz daha iyisini giymiş, bir de fazladan papyon takmış. Aksesuar olarak binlerce yılda ancak bir kravat, bir de papyon bulabilmiş bir cinsten sözediyoruz. Nesine bakacaksın? Adamın hayatının en önemli anında üstündeki en değişik şey bu: Papyon. Daha birşey demiyorum. Onun için düğün dediğiniz şey de kadınlarla ilgilidir. Gelin, anne, kaynana, elti, hala, teyze, kız arkadaşlar... Düğünün nasıl olduğuna da karar verecek olan yine onlardır. Şimdi bana kızmaya başlayacaksınız ama çocuk doğum gün­leri bile öyle değil mi? Verilen partinin çocukla ne derece ilgisi var bilemiyorum. Çünkü çocuklar zaten öyle bir giydirilip süsleniyor ki (tabii kız çocukları özellikle) dağıtıp yerlerde yuvarlanacak bir halleri yok. Bir de annelere bakın. Kızın doğumgünü mü yoksa annenin bekarlığa veda partisi mi belli değil. Kadınlarla tiyatronun bağlantısı var derken boşa konuşmu­ yorum. Bunların hepsi bir gösteri. Sahneleniyor ve sonunda alkış bekleniyor. Kesinlikle kadınlar oyuncudur filan demek istemiyorum. Ağzımdan yel alsın. Hatta denilebilir ki sıradan bir kadın bile hayatının belli günlerinde kendiliğinden bir sanatçıdır.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.