Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Çok beğenilen bir yazarın yine çok beğenilen kitabı 'Gölgesizler'. Ama ben burada çoğunlukla aynı fikirde değilim maalesef. Yazardan ilk okuduğum kitap o yüzden genel kalemine bir yorum yapmak istemiyorum. Elimde bir kitabı daha var ondan sonra görüşüm daha oturmuş olur ve yazarın kalemi ile uyuşup uyuşmadığım netleşmiş olur.  Gölgesizler'in konusu sıradışı ve çekici. Kısaca konuya değinmek istiyorum. Aslında kitap konularını yorumda anlatmayı pek tercih etmiyorum ama birazdan yazacaklarımdan sonra, konuyu kavrayamadığım düşüncesi oluşmaması açısından, biraz bahsetmem gerektiğini düşünüyorum.  Hikâye anlatıcının berber dükkanına gitmesiyle başlıyor. Anlatıcı gördüklerini, yaşadıklarını bize aktarırken;  berberin jilet alması için bakkala gönderdiği çırak başta olmak üzere, oradaki insanlar bir bir ortadan kaybolurken; çok uzak bir köyde birileri kaybolup, berberdeki kaybolanlar köyde ortaya çıkıyorlar. Olaylar karşısında muhtar başta olmak üzere tüm halk ne yapacağını şaşırmış vaziyetteler. Onlar lanetlenmiş olduklarını düşünürken ben de sık sık; "köy köy değil sanki korku evi," diye düşündüm. Tabii kitabın sonunda bütün bunların sebebi anlaşılıyor. (Dikkat dikkat spoiler uyarısı, dit dit diiitt.) Bütün bu karmaşa ve olay örgüsünün aslında oğlunu jilet almaya bakkala gönderen yazarın, zihninin ürünü olduğunu okuyorsunuz. Ama tabii son cümlede de bir nanik yiyorsunuz o da ayrı.  Pasajlar anlatıcı ağzından ve köyde geçen kısımlar olarak sırayla verilmiş. Olay örgüsü karmakarışık geliyor başlarda ve bu benim sevdiğim bir durumdur. Olayların içinden çıkmaya çalışıp, puzzle parçaları gibi birleştirdikçe tadına doyamam. Tamam kitap başlarda bu hissi verdi ve ilerledikçe karmaşıklık çözülse de, araya giren bir çok detay havada kaldı. Kırpıklardan oluşan bir ip yumağı düşünün, bazı ipler birbirine tutturulduğu halde bazıları yumaktan çıkmış ve uçları dışarda kalmış. İpin rengi güzel fakat dağınık ve içinize sinmeyen bir görüntü oluşturuyor. Anlatabildim mi bilmiyorum ama kitapta sonuçlanmamış bir çok olay var ve bir nevi okurun hayal gücüne kalmış gibi. Böyle bir durumu adı duyulmamış bir yazar yaptığı zaman, yazarın eksiği, editörün hatası olarak görürüz. Kısacası bu durum beni rahatsız etti. Fantastik öğeler ve sonuçsuz kalan olaylar bir yerlere bağlanmış olsa, müthiş bir ustalık eseri olarak tanımlardım kitabı ama okurun hayal gücüne bırakılmış olması, benim açımdan eksiklik hissi uyandırdı. 
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma
··
37 görüntüleme
insan okur okurunun profil resmi
Filmini mutlaka izle. Taşlar yerine oturacaktır. Muhteşem bir film.
Ülkü Acar Ciner okurunun profil resmi
Teşekkürler. 😊 İzledim ama benim bahsettiğim kısımlar yine havada kaldı. Yani nasıl anlatsam mesela şu 9 karısı olan adamın bir avlu dolusu çocuğuna ne olduğu, muhtarın ilçede ne yaptığı ve o atın ne ara ve niye kıza dönüştüğü gibi. Hele o muhtarla ilgili son... Hani o kapıdan çıkan el. 😨😅 Ondan niye köyde kimsenin haberi olmamış?
4 sonraki yanıtı göster
Serhat Başağa okurunun profil resmi
Çok başarılı bir inceleme tebrik ederim kaleminize sağlık
Ülkü Acar Ciner okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.