İnsanların artık, altına bulanmış etler yediği canım ülkemde, sahip olma, gösteriş ve para tutkusu, sınırların çok ötesine geçmiş bulunuyor. İmece usulü dediğimiz, dayanışmaya ve paylaşmaya, yani vermeye dayalı, Anadolu'nun o güzel kültürü hızla erozyona uğrarken ;Türkiye'de her değerin alt üstü edildiği ve en "değerli" şeyin, kendini "sahip olduklarıyla" tanımlamak haline geldiği bir garip noktadayız. Bence toplumca iç özgürlüğümüz kaybettiğimiz ve ciddi anlamda hastalandığımız, "bir şeylere" esir olduğumuz, o ürkütücü aşamaya geldik. Kapitalizm ve sahip olma anlayışı şu an dünyanın her yerine hâkim, evet. Zamanın ruhu bu... Özellikle yaşadığımız bu sosyal medya çağında, insanlar "imajların" daha çok esiri ve bu "imajlara" sahip olamadıklarında, sosyal medyada takip edip, özendikleri kişilere benzeyemediklerinde veya istedikleri "ürünlere" ulaşamadıklarında daha çabuk depresyona giriyorlar çünkü kendilerini "değersiz" hissediyorlar. Değer kavramı çoktan değişti. Nitelik değil nicelik popüler artık. İnsana - kendi özgün özellikleri- ile değer vermeyi hızla unutuyoruz. Haliyle kendimize de... Artık sadece gördüklerimiz, sahip olduklarımız/olamadıklarımız ve "kıyasladıklarımızla" değer veriyoruz kendimize.
Masa dergiKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.