Esir Şehir üçlemesinin ilki olan kitapta Avrupadan eşiyle İstanbul’a dönen Kamil Bey’in savaş yıllarında karşılaştığı ekonomik güçlükleri izleriz önce. Kamil Bey ülkenin içinde olduğu işgal durumundan hiç de hoşnut değildir fakat bir asilzade olduğundan böylesi zor bir durumda ne yapmak lazım geldiğini bilememektedir. Liseden sınıf arkadaşlarının işgale karşı örgütlenip Mustafa Kemal’e be Anadolu’ya yardım ettiklerini öğrendiğinde kendini bir gazeteci olarak buluverir. Yaşadığı bu dönüşüm ve iç hesaplaşmalar romanda çok ustaca verilmiş. Gözaltına alınışıyla devam eden süreçte bir yandan işgalle birlikte zengin olan sözde Osmanlı aydınlarını okurken diğer yandan milli mücadelenin perde arkasını görüyorsunuz. Üçlemenin ilk kitabı bir girizgah gibi. Kemal Tahir tam bir gözlem ustası. İkinci kitap için açıklamaları daha sonraya atıyorum. Tarihe ilginiz varsa bir an önce başlayın derim. İyi okumalar...