Doğan Cüceloğlu’nu daha önce de okumuştum. Okuyucuları bilir her kitabında kendine has kavramlar oluşturur ve kitaplarının sonunda bu kavramlarla ilgili bir sözlük hazırlamadan geçmez. Bu kitapta da bu gelenek bozulmamıştı. Oluşturulan kendine has kavramlarıyla kendine has bir tarzı vardır Doğan Beyin ve bu tarza ilerlemek pek de kolay değildir. Sindirerek gerektiği yerlerde defalarca kere okuyarak ilerlersiniz. Ama ilk defa bu kitabında aktı gitti sayfalar. Çünkü kitap bizdendi. Öğretmenlerin ya da öğretmenlerini anlatan öğrencilerin mektuplarını içeriyordu. Kısacası bize bizi anlatıyordu. Kendi çocukluğuma gençliğime öğretmenlerime ve öğretmenliğime gittim. Kah güldüren kah ağlatan durakları olan bir kitaptı. Her öğretmenin mutlaka okuması gereken bir kitap.