Gönderi

336 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İlk 200 sayfası beni aşırı karasız bırakan, iyi bir kitap mı yoksa gereksiz abartılmış mı bilemediğim ama son 100-130 sayfasında beni kendine tamamen alan bir kitap oldu körlük. Yok toplumsal bir körlük anlatılmış, yok eleştri içeren metaforlar varmış bunlara hiç bakmadan sadece hikayenin ilk ve görünen katmanındaki duyguları hissetmeyi sevdim. Fazlaca atasözüyle bezenmiş bu metni okurken yazarın yaşını da merak ettim. Yaşlı gözü bantlı adamla kendine mi selam çakmış diye de düşündüm. Doktorun karısını neden aldattığınaysa hala cevap bulamadım. Doktor karısının gördüğünü biliyor. Ancak yine de gözlüklü kızla karısını aldatıyor. Ve kitabın sonuna doğru karısıyla konuşurken suçluluk duymadığı da belli oluyor. Yine de ne doktora ne gözlüklü kıza ne de doktorun medeniyet öncüsü karısına kızabiliyoruz. Doktorun karısı o kadar yüce gönüllü ki hepimizi -bir şey yapmamış olsak da - mahcup durumda bırakıyor. Peki en son Tanrının gözünü kapatmak için tüm tablo ve heykellerin gözünün bantlanması ve aynı kilisede körlerin gözlerinin açılması yeterince ironik mi? Yeterince ironik olsun olmasın yazarın afarozu için yeterli olmuş gibi.
José Saramago
José Saramago
Körlük
Körlük
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,5bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.