Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

99 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Evet yorulacağız, ama sonunda bahar gelecek...
Aytmatov’un Kırgız kültürünü ve doğasını elinde paleti, renkler arasında dolaşan bir ressamın titizliğiyle kelimelere dökmesini seviyorum. Bozkırın ortasındaki bu zor hayatın yarattığı sert tabiatlı insanları, geleneklerini, kültürlerini, basit yaşamlarını herhangi bir övme, savunma ya da yerme gayesi olmadan kelimeleri ile gözümüzün önünde canlandırıyor usta yazar. Dönem Bolşevik Devrimi’nin hemen sonrasıdır, Rusya’da Lenin ile birlikte yenilik ve değişim rüzgarları esmektedir. Kırgız diyarları ise binlerce yıldır nasılsa hala aynıdır; kapalı toplumda cahil halk tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlar. Erkek egemen toplumda kadın da çok çalışır aslında ama ikinci sınıftır, söz hakkı yoktur; kocasını, hayatını seçemez. Başlık parası ya da borç karşılığı mal olur, takas aracı olur, kuma olur. Zina riski yaratır diye aşk zinhar yasaktır, seksten alınan zevk ise erkeğe mahsustur. -Böyle yazınca özellikle Kırgız diyarlarını eleştiriyormuşum gibi görünse de, dünyanın başka bir çok coğrafyası da o dönemde benzer kültürleri yaşar.- Eğitimi olmayan ama büyük şehir görmüş Duyşen de cahildir, herhangi bir bilgi birikimi ya da planı yoktur ama hayalleri, umutları vardır. Bolşevik Devrimi’nin getirdiği yenilik havasından etkilenmiştir. Eğitimin önemine, toplumun ancak eğitimle kalkınacağına, topluma yararlı insanlar yetiştirilmesi gerektiğine inancı tamdır. Sahte bir belge ile cahil halkı çocuklarını okula göndermemeleri durumunda suç işleyecekleri ve ceza alacakları yalanı ile korkutur. Bir harabeyi elleri ile onararak sınıfa dönüştürmeyi, çocukları etkileyerek her gün derse koşa koşa gelmelerini sağlamayı başarır. Kendisine tepki gösteren ve destek vermeyen cahil halka aldırmadan yeri geldiğinde aç kalan, yeri geldiğinde ellerini kollarını parçalama pahasına iş yapan, yeri geldiğinde göğsünü kurşunlara siper eden Duyşen öksüz-yetim küçük kızımız Altınay için ise önce umut, sonra koruyucu, nihayetinde ise koskoca bir hayat olur. Duyşen’in hayalleri Altınay ile gerçeğe kavuşurken ayrı yönlere savrulan bu iki güzel insandan birlikte diktikleri kavakların hışırtısı kalır geriye: “Kavaklarım benim. Körpecik fidan olduğunuz o yıllardan bu yana ne kadar çok şey değişti. Sizi diken, büyüten insanın bütün istekleri gerçekleşti. Ama siz neden böyle üzgün hışırdıyorsunuz? Kışın yaklaştığına, yapraklarınızın döküleceğine mi üzülüyorsunuz? Yoksa sizi böyle üzen halkımızın büyük acısı mı? Evet, kış geceleri soğuklar donduracak, fırtınalar dağlarda, vadilerde uğuldayacak. Ama sonra bahar gelecek…"
Cemile - Öğretmen Duyşen
Cemile - Öğretmen DuyşenCengiz Aytmatov · Adam Yayınları · 1996169 okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.