Sayfa 289'dan itibaren, İran'ın tasmasının Amerika'nın eline verilişinin ilk tohumlarının atıldığını görüyoruz. İran'da yeni kurulan demokratik hükümetinin boş kabinesini doldurmak için Avrupa'da arayışa giren İran hükümeti, maliye bakanlığı için en iyi adamı Amerika'da bulabileceğine inanır ve Washington'daki sefaretine 1910'da:
"derhal Dışişleri Bakanlığına başvurup sizi Amerikan mali yetkilileriyle temasa geçirmesini isteyin; dürüst bir Amerikalı uzmanın ilk aşamada 3 yıllık imzalanacak, meclisinde onayından geçecek bir sözleşmeyle başhazinedar olarak istihdam edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kişi devlet kaynaklarının yeniden yapılandırılmasından, gelirlerin tahsilatindan ve harcamalardan sorumlu olacak..." diye telgraf çeker. İpin ucu bu saatten sonra artık Amerika'nın elindedir. Üzücü ve bir o kadar ilginç...